Tüm dünyada kriz alarmı

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • black belt
    Senior Member
    • 08-06-2004
    • 6523

    Tüm dünyada kriz alarmı

    Tüm dünyada kriz alarmı



    ABD paketi ateşi söndürmedi, yangın tüm dünyaya yayıldı. Avrupa'da büyük bir kaos başladı. Sistemin çökmesine ramak kaldı.


    İşte liderlerin açıklamaları ve ülkelerin kriz tedbirleri

    07.10.2008 00:05






    BUSH: 'PİYASADA GÜVENİ SAÐLAMAK ZAMAN ALACAK
    ABD Başkanı George W. Bush, finansal sistemde güveni sağlamanın ve kredileri serbest kullanıma sunmanın zaman alacağını söyledi.
    George W. Bush, San Antonio kentini ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, kurtarma planının gerisindeki stratejinin ''krediyi serbest kullanıma sunmak ve paranın hareketini sağlamak olduğunu'' bildirdi.
    Programın etkin biçimde uygulanmasının ve vergi verenlerin parasının boşa harcanmamasının önemli olduğunu vurgulayan Bush, ''Finansal sistemde güveni sağlamak zaman alacak'' dedi.
    Bu arada ABD Merkez Bankası (FED), yıl sonuna dek zor durumdaki bankalara 900 milyar dolara kadar nakit vereceğini açıkladı.
    ABD: KRİZİ YAKINDAN İZLİYORUZ
    ABD yönetimi, dünyadaki ekonomik durumu yakından izlediğini bildirdi. Beyaz Saray sözcüsü Scott Stanzel, gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Biz, ekonomik durumu sadece bu ülkede değil, bütün dünyada yakından izliyoruz'' dedi. Stanzel, ABD Hazinesi, ABD Merkez Bankası (Fed) ve diğer ilgili kurumların, piyasalarda güveni ve istikrarı sağlamak adına deniz aşırı ülkelerdeki muadilleriyle düzenli olarak temasta olduğunu da söyledi.
    AB: GEREKLİ TÜM ÖNLEMLER ALINACAK
    Bu arada AB üyesi 27 ülkenin liderleri, ''finansal sistemde istikrarı sağlamak için gerekli bütün önlemleri alacakları'' sözü verdi. AB dönem başkanı Fransa'nın yaptığı açıklamada, önlemlerin, merkez bankalarının likidite sağlamasını, bankalar için gerekli önlemlerin alınmasını ve bankaların mevduat garantilerini güçlendirmeyi kapsadığı belirtildi.
    AB üyeleri arasında yakın işbirliğinin gerekliliğinin vurgulandığı açıklamada, ''AB liderleri mevduatların yanı sıra sistemi korumak için gerekli önlemleri almaya devam edecek'' denild
    İNGİLTERE: BİRLİKTE ÇALIŞALIM
    İngiltere Maliye Bakanı Alistair Darling, Avrupa ülkelerinin bankacılık sistemindeki sorunların üstesinden gelmek için birlikte çalışması gerektiğini söyledi. Darling, Avam Kamarası'nda yaptığı konuşmada, Avrupa kıtasının küresel finansal krize karşı işbirliği içinde olmasının önemli olduğunu belirtti.
    Avrupa ülkeleri arasında daha iyi işbirliği yapılması çağrısında bulunan Darling, İngiltere'nin bankaları ve mevduat sahiplerini korumak için gerekli her türlü önlemi almaya hazır olduğunu da ifade etti.
    MERKEL GARANTİ VERDİ
    Almanya, bugün banka hesaplarının, kişisel tasarrufların ve mevduatların korunacağı sözünü yineledi.
    Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Maliye Bakanı Peer Steinbrueck, yaptığı ortak açıklamada, hükümetin, özel banka hesaplarını, kişisel tasarruflardaki 568 milyar avronun, vadesiz hesapların yanı sıra mevduatları garanti edeceğini bildirdi. Merkel hükümeti, emlak piyasasında ülkenin ikinci büyük kredi sağlayıcısı Hypo Real Estate'nin kurtarılması için toplam 50 milyar avroluk kurtarma planını kabul etti.
    KANADA, G-7 ÜLKELERİNE İŞBİRLİÐİ ÇAÐRISINDA BULUNDU
    Bu arada Kanada Başbakanı Stephen Harper, sanayileşmiş G-7 ülkelerinin, vergi verenlere zarar vermeyecek biçimde küresel finansal kriz konusunda işbirliği yapması çağrısında bulundu. Harper, Ottawa yönetiminin, gerekli olursa bankalara yardım etmeye hazır olduğunu söyledi, ancak Kanada ekonomisi konusundaki iyimserliğini yineledi.
    BERLUSCONİ: GEREKLİ HER ŞEY YAPILACAK
    İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, AB'nin finansal kriz konusunda gerekli her şeyi yapacağını bildirdi. Berlusconi, yaptığı açıklamada, AB hükümetlerinin finansal istikrarı sağlamak ve vatandaşların tasarruflarını kaybetmesini önlemek için gerekli her şeyi yapacağını belirtti.
    Berlusconi, ''AB'nin bütün liderleri finansal sistemin istikrarını sürdürmek için gerekli her türlü önlemi alacaklarını açıklayacak'' dedi.
    KARAMANLİS: YUNAN EKONOMİSİ GÜÇLÜ VE DAYANIKLI
    Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, Yunan ekonomisinin güçlü ve dayanıklı olduğunu söyledi. Karamanlis, partisi Yeni Demokrasi'nin (YDP) Parlamento Grubunda yaptığı konuşmada, uluslararası mali kriz ve Yunanistan'a etkilerine değindi.
    İktidarları döneminde yapılan reformlarla Yunan ekonomisinin güçlendiğini ve dayanıklılığının arttığını belirten Karamanlis, Yunan bankacılık sisteminin de güvenli ve kredi itibarının yüksek olduğunu kaydetti.
    Bankalardaki tasarruf mevduatlarının devlet güvencesinde olduğunu da vurgulayan Karamanlis, hükümetin, planlı ve net pozisyonlarla, çok dikkatli bir şekilde uluslararası ekonomik gelişmeleri izlediğini belirtti.
    Vatandaşların ülkenin yönü, uluslararası krizin yankıları ve günlük yaşama etkileri konularında net mesajlar duymak istediğini belirten Karamanlis, önde gelen sorumluluklarının ül***e, mali açıdan güçlüklerle karşı alanlara ve yarınlarından endişelenenlere karşı olduğunu kaydetti.
    Küresel ekonominin kestirilemeyen uzunlukta bir süre için derin krize girdiğine dikkati çeken Karamanlis, bu durumun Yunan ekonomisi üzerindeki, fiyat artışları, kredi faizlerinin yükselmesi ve büyümenin yavaşlaması gibi etkilerinin farkında olduklarını vurguladı.
    ASYA DA KRİZ ZİRVESİ HAZIRLIÐI
    Öte yandan Güney Kore Devlet Başkanı Lee Myung-bak'ın küresel krizi Çinli ve Japon liderlerle görüşmek istediği, bu görüşmenin muhtemelen bu ay sonunda olacağı kaydedildi.
    6 ÜLKEDE MEVDUATA GARANTİ
    Avrupa'da, İrlanda, Almanya, Avusturya, Yunanistan, Danimarka ve İzlanda da banka mevduatları garanti altına alındı.
    Bu arada İspanya Ekonomi Bakanı Pedro Solbes, AB harekete geçmezse hükümetinin tek taraflı olarak mevduatları garanti altına almaya hazırlandığını söyledi.
    Solbes, ''Mümkün olan en kısa sürede bir AB anlaşması olmazsa, kendi pozisyonumuzu alacağız ve bir karar almamız gerekirse bunu yapacağız'' dedi.


    Alıntı:
    Tüm dünyada kriz alarmı - EKONOMİ - HABERTÜRK - Türkiye'nin En Büyük İnternet Gazetesi
  • black belt
    Senior Member
    • 08-06-2004
    • 6523

    #2
    Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

    Wall Street çöktü

    Dow Jones Endeksi 2004'ten bu yana ilk kez 10 bin puanın altında kapandı
    07.10.2008 00:04



    ABD Wall Street Borsası'nın temel göstergesi olan Dow Jones Endeksi, 29 Ekim 2004'ten bu yana ilk kez 10 bin
    puanın altında kapandı.

    Güne 800,06 puan düşüşle başlayan Dow Jones, gün içinde biraz toparlansa da 369,88 puan kayıpla 9.955,50 puandan kapandı.

    Teknoloji endeksi Nasdaq da 84,43 puan kayıpla günü 1.862,96 puanla tamamladı.


    Alıntı:

    Yorum

    • zigana
      Senior Member
      • 26-01-2004
      • 3796

      #3
      Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

      bize bişey olmaz
      gerekli onlemleri almış başımızdakilercrashs

      Yorum

      • black belt
        Senior Member
        • 08-06-2004
        • 6523

        #4
        Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

        AB'DE MEVDUATA GARANTİAvrupa ülkelerinde 50 bin euroya kadar mevduata garanti getiriliyor

        07.10.2008 15:47



        Ayrıntılar eliyor...

        Son düzenleme black belt; 07-10-2008, 16:13.

        Yorum

        • black belt
          Senior Member
          • 08-06-2004
          • 6523

          #5
          Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

          Daimler, Opel ve Ford üretimi durduruyor


          Finansal krizin etkileri hissediliyor

          07.10.2008 14:58





          Alman otomotiv şirketi Daimler, General Motors'a bağlı Opel ve Ford'un Almanya'daki birimi, mevcut finansal durum nedeniyle üretimlerinde kısıntıya gidiyor.

          Opel sözcüsü Andreas Kroemer, yaptığı açıklamada, şirketin Eisenach fabrikasındaki üretimini gelecek haftadan itibaren üç hafta süreyle tamamıyla durduracağını söyledi.

          Kroemer, ''Finansal krizin etkilerini hissediyoruz. İnsanlar paralarını tutuyor ve araba siparişi vermiyor'' dedi.

          Şirketin Bochum'daki fabrikasının üretimini geçen hafta durdurduğunu, buradaki üretimin birkaç hafta içinde başlayacağını söyleyen Kroemer, bu yıl daha önce planlananın aksine 40 bin adet daha az araç üreteceklerini ifade etti.

          Kroemer, şirketin yeni ''insignia'' modelinin üretildiği Kaiserslautern ve Ruesselsheim'deki fabrikaların ise üretimlerine devam edeceğini kaydetti.

          Ford Motor şirketinin Almanya'daki birimi de ülkenin batısındaki Saarlouis fabrikasında üretimde kısıntıya gidileceğini ve yarı zamanlı çalışan 204 kişinin işten çıkarılacağını açıkladı. Köln'deki fabrikanın ise üretimine bir değişiklik olmaksızın çalışmaya devam edeceği belirtildi.

          Ford sözcüsü Bernd Meyer, Ford'un Focus, C-Max ve Cougar modellerinin üretildiği Saarlouis fabrikasında 6 bin 500 kişinin çalıştığını söyledi, ancak üretimin ne kadar kısılacağına ilişkin bilgi vermedi.

          Stuttgart merkezli Daimler şirketi de mevdut finansal durum ışığında araba üretimini düşük seviyede tutmak istediğini, bu üretim ayarlamasının şirketin Almanya'daki tesislerini ve ABD'nin Alabama eyaletinde bulunan Tuscaloosa'daki fabrikasını etkileyeceğini bildirdi.

          Bu arada Porsche sözcüsü Albrecht Bamler, üretimde kısıntıya gitmek gibi bir planları olmadığını ve ''911'' modelinin üretildiği Stuttgart'daki fabrika ile ''Cayenne'' modelinin üretildiği Leipzig'deki fabrikada üretimin tam kapasite devam ettiğini söyledi.

          MERCEDES BENZ SATIŞLARI

          Öte yandan Daimler, Mercedes Benz markası satışlarının geçen ay yüzde 3 düşerek dünya çapında 110 bin 700 adet olduğunu açıkladı. Geçen yıl aynı dönemde bu rakam 114 bin 100 olmuştu.

          Mercedes Benz bu yılın ilk 9 ayında ise toplam 979 bin 800 adet araç satarken, bu geçen yıl aynı dönemde 942 bin 300 adetti.

          Son düzenleme black belt; 07-10-2008, 15:55. Reason: alýntý

          Yorum

          • black belt
            Senior Member
            • 08-06-2004
            • 6523

            #6
            Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

            'Fransız bankaları iflasa yakın değil'

            Fransa Merkez Bankası Başkanı Noyer, bankalara koşan halkı sakinleştirmek için iyimser açıklamalar yapıyor

            07.10.2008 12:29




            Fransa Merkez Bankası Başkanı Christian Noyer, hiç bir Fransız bankasının iflasa yakın olmadığını, temelde sağlam olduklarını söyledi.

            Aynı zamanda Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi de olan Noyer, Europe 1 radyosuna yaptığı açıklamada, bankalarının sağlam durumda olduğunu herkesin anlaması gerektiğini belirterek, hiç bir Fransız bankasının iflas riski taşımadığını, hatta ciddi bir sıkıntıya sürüklenmediğini ifade etti.

            Bankaların temel olarak ciddi bir problemlerinin olmadığını ve sağlam olduğunu belirten Noyer, ayrıca, insanların parasını Fransız bankalarından çekeceğine dair bir işaret de görmediklerini kaydetti.

            Noyer, şu an 70 bin avro olan garanti altındaki mevduat miktarının 100 bin avroya çıkarılıp çıkarılmayacağı yönündeki soru üzerine, açık kapı bırakarak, bunun belki olabileceğini söyledi.

            Dünyanın belli başlı merkez bankalarının faiz oranlarını indireceği söylentilerini rededen Noyer, ancak bankaların soğuk kanlı hareket etmeleri ve enflasyon artışından kaçınmaları gerektiğini ifade etti.
            Son düzenleme black belt; 07-10-2008, 16:20.

            Yorum

            • black belt
              Senior Member
              • 08-06-2004
              • 6523

              #7
              Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

              KRİZİN MALİYETİ 1.4 TRİLYON DOLARIMF ZARAR HEDEFLERİNİ REVİZE ETTİ

              07.10.2008 16:09



              IMF, bankaların 675 milyar dolarlık sermaye ihtiyacı olduğun açıkladı. Para Fonu, krizin oluşturacağı zarar hedefini ise 1.4 trilyon dolar olarak açıkladı.


              KRİZİN MALİYETİ 1.4 TRİLYON DOLAR - EKONOMİ - HABERTÜRK - Türkiye'nin En Büyük İnternet Gazetesi

              Yorum

              • black belt
                Senior Member
                • 08-06-2004
                • 6523

                #8
                Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

                07 Ekim, 2008 - TSİ 16:04


                Mevduatlara garanti sınırı yükseltildi

                Avrupa borsaları bugün de iniş-çıkışlarla dalgalı bir seyir izlerken Avrupa Birliği maliye bakanları, bankacılık sistemine güven aşılamak için mevduatların 50 bin euroya kadar olan bölümüne garanti verilmesi konusunda uzlaştı.



                FTSE 100 endeksi 4600 puanın altında
                Halihazırda mevduatların 20 bin euroya kadar olan bölümü devlet garantisi altında.
                Toplantıda bu sınırın 100 bin euroya yükseltilmesi önerisi küçük ülkelerin itirazı nedeniyle kabul görmedi.
                Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin maliye bakanları Lüksemburg'daki toplantılarında ayrıca, mali sisteme daha büyük çapta zarar vermelerini önlemek için zor durumdaki büyük bankaların desteklenemsi konusunda da uzlaştılar.
                Toplantıdan sonra açıklamalar yapan Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde küresel kriz karşısında AB ülkelerinin ortak hareket edeceklerini söyledi.
                Maliye bakanlarının toplantısı Almanya, Fransa ve İngiltere borsalarında dün yaşanan panik ve büyük kayıplar ardından piyasaları yatıştırmayı hedefliyordu.
                İrlanda Maliye Bakanı Brian Lenihan toplantı öncesinde hiç bir ülkenin tek başına bu sorunların altından kalkamayacağını kaydetti.
                Daha önce İrlanda başta olmak üzere bazı Avrupa hükümetlerinin münferit adımlar atarak ülkelerindeki mevduata tam hazine güvencesi vermesi diğer hükümetlerin eleştirilerine neden olmuştu.
                Piyasalar dalgalı
                Dün büyük kayıplar yaşayan Londra, Frankfurt ve Paris borsaları bugün iniş çıkışlarla dalgalı bir seyir izlerken, özellikle bankaların hisse senetleri önemli oranda değer yitirdi.
                Sabahın ilk saatlerinde güne yükseliş trendiyle başlansa da; Londra ve Frankfurt borsaları kısa süre içinde hızlı düşüşler yaşayıp sonra yeniden toparlandı ve öğle saatlerinde dünkü kapanış seviyesi civarında dalgalanmaya başladı.
                Paris Borsası biraz daha istikrarlı bir şekilde az bir artışla devam ediyor.
                Daha fazla devlet desteğine ihtiyaç olduğu yolunda spekülasyonların yapıldığı bir sırada, Avrupa borsalarında özellikle bankaların hisse senetlerinin önemli oranda değer yitirdiği gözlendi.
                Örneğin İngiltere'de Royal Bank of Scotland'ın hisseleri bugün bir ara yüzde 40 değer kaybetti sonra kayıpları yüzde 17 düzeyine geriledi. İngiltere merkezli HBOS hisseleri yüzde 14, Lloyds TSB hisseleri yüzde 11 ve Barclays yüzde 5 düşüş gösterdi.
                İzlanda'da son durum
                Son olarak dün iflasın eşiğinde olduğunu açıklayan ve hükümete mali piyasaları kontrol konusunda olağanüstü yetkiler tanıyan yeni yasal düzenlemeleri parlamentosunda onaylayan İzlanda'da hükümet, bugün ülkenin en büyük ikinci bankası Landsbanki'nin kontrolünü aldı, bankanın yönetim kurulu üyeleri de görevden uzaklaştırıldı.
                Rusya'da borsalar felç
                Moskova Borsası'nda ise en önemli iki endekste bu sabah işlem yapılmayacağı açıklanmıştı.
                İki endekste dün önemli düşüşler gözlenmişti.
                Rusya Federasyonu Başkanı Dimitri Medvedev, küresel mali krize çözüm bulunması için acil önlemler alınması çağrısı yaptı.
                Dimitri Medvedev son gelişmeleri değerlendirmek üzere yarın Fransa'da Avrupalı liderlerle bir araya geleceğini de açıkladı.
                Asya borsalarında düşüş sürüyor
                Öte yandan Asya'nın en büyük ekonomilerine sahip Japonya ve Çin'de, borsalardaki düşüş, dünkü boyutlarda olmasa da bugün de sürdü.
                Tokyo'da Nikkei endeksinde düşüş oranı bir ara yüzde 5'i buldu, daha sonra toparlanan borsada düşüş oranı yüzde 3'e indi.
                Ancak yine de endeks son beş yılın en düşük düzeyinde.
                Şangay Borsası'nda ise bugün de yüzde 1 düşüş gözlendi.
                Çin hükümetinin, halkı hisse senetleri almaya teşvik etmesinin şimdilik olumlu sonuç verdiği gözleniyor.
                Avustralya Merkez Bankası'nın faiz oranlarını, 1992'den bu yana en yüksek oranda (yüzde 1) düşürmesi ise Japonya ve Çin dışında diğer Asya ülkelerinde piyasalara olumlu yansıdı.
                Bankanın faiz oranını yüzde 7'den yüzde 6'ya düşürmesi sonrası, Güney Kore Borsası'nda bir miktar yükseliş gözlendi.
                Ancak uzmanlar Batı'daki ekonomik durgunluğun daha da uzaması ihtimali yüzünden yatırımcıların hala karamsar olduklarını söylüyor.
                Belli başlı Arap piyasalarında da hisse senetleri büyük değer kaybetti.

                Alıntı:


                http://www.bbc.co.uk/turkish/news/st...inisters.shtml
                Son düzenleme black belt; 07-10-2008, 16:25.

                Yorum

                • black belt
                  Senior Member
                  • 08-06-2004
                  • 6523

                  #9
                  Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

                  New York Borsası durdurulamıyor


                  Alınan bütün tedbirlere rağmen düşüş sürüyor, Dow Jones endeksi 9,447 puandan kapandı

                  08.10.2008 00:22




                  Dünya mali krizinin göstergelerinden New York Borsası'nda Dow Jones Sanayi Endeksi günün ikinci seansını 508,39 puan düşüşle (yüzde 5,11) 9.447,11 puandan kapadı.

                  İşlem hacminde dünya birincisi Wall Street'in en ileri teknoloji firmaları Nasdaq Bileşik Endeksi de günü 108,08 puan düşüşle (yüzde 5,80) 1.754,88 puanla tamamladı.


                  Son düzenleme black belt; 08-10-2008, 00:54.

                  Yorum

                  • black belt
                    Senior Member
                    • 08-06-2004
                    • 6523

                    #10
                    Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

                    BDDK yabancı bankalarla ne kadar ilgili?

                    HABERTÜRK EKONOMİ KOORDİNATÖRÜ GÜNTAY ŞİMŞEK YAZDI

                    07.10.2008 17:10



                    Türkiye’de banka alan yabancıların yurtdışındaki durumları, aldıkları pozisyon ve yaşadıkları sıkıntılar ortada. Fakat Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) dünya finans sektörüne hâkim olan fırtınalı hava sebebiyle yurtiçindeki yabancı sermayeli bankalar için nasıl bir rol üstlendiğini, ek ne tür tedbirler aldığını bilinmiyor. BBDK Başkanı Tevfik Bilgin geçen hafta, ‘Her şey yolunda’ şeklinde yaptığı sıradan açıklama ise detayları olmaması sebebiyle tatmin edici değildi. Türkiye’deki yabancı sermayeli bankaların orijin ülkelerinde yaşadıkları sıkıntılar haklı olarak Anadolu’da bir tedirginliğe sebep oluyor.
                    Türkiye’yi artan nüfus, makro ekonomik gelişmeler, Avrupa ile Orta Doğu arasındaki konumu sebebiyle tercih eden yabancı bankalar, orijin ülkelerinde düşük profilli büyümeye (Avrupa Birliği Bankacılık Sisteminin büyüme oranı yaklaşık 10 yıldır yüzde 1 seviyesinde) destek sağlayacak yeni ülke arayışına girdiler. Türkiye bankacılık sektörü bölgede en büyük ve en hızlı gelişen konumuyla dikkat çekti. Avrupa’da bankacılık sektöründeki kar düzeyinin çok düşük seviyelerde olmasına karşın, Türkiye’deki yüksek kar potansiyeli de cazibe oluşturmuştur.
                    Yabancı sermayeli bankalar ülke içinde ticaretin, sanayinin, denizciliğin ve diğer yatırım kalemlerinin de gelişmesine katkı sağlamıştır. Güven vermiştir. Ancak bütün bunlar işleri yolundayken ortaya çıkan tablolar. Peki, şimdi ne olacak?
                    Türkiye, birçok Avrupa ülkesinin aksine bankacılık sektöründeki yabancı payını yüksek tutmuştur. Dolayısıyla kriz anlarında da daha dikkatli ve kontrollü davranması gerekir. Mesela yabancılaşma oranı Almanya’da yüzde 10.5, İtalya’da yüzde 8, İspanya’da yüzde 9.7, Hollanda’da yüzde 11, Fransa’da yüzde 19 ve Yunanistan’da ise yüzde 30 civarında. Türkiye’de bankalarımızın yabancılaşma oranı yaklaşık yüzde 40 (son durum itibariyle BDDK net bir rakam verirse iyi olur) seviyesindedir.
                    Ancak bankacılık sisteminin tamamına yakını yabancılaşmış ülkelerde yok değil; Estonya yüzde 100, Meksika yüzde 83, Çek Cumhuriyeti yüzde 95. Ancak Türkiye’nin bu ülkelerle bir benzerliği söz konusu değil.
                    Yabancı sermaye Türkiye’de banka alırken, yabancı bankaların ülke içinde bir baskı gurubu oluşturmasına dikkat çekilerek, izlenecek ulusal ekonomide ve dış politikada yönlendirici aktör olmalarından endişe edilirdi. Şu anki pozisyon bu değil.
                    Yabancı bankaların ilgili ülkede sebep olacağı sıkıntılardan en önemlisi teorik olarak şöyle tarif edilir; ‘Yabancı banklar kriz anında ekonomik istikrarı sağlayıcı olarak değil, konjonktürel dalgalanma anlarında kredileri sınırlayarak krizleri daha da derinleştirebilirler.’
                    Ancak, yabancı bankaların misafir ülkenin yaşayacağı sorunlar bağlamında takınacağı tavırlar simüle edilerek problemler sıralanırken, çok az örnekle bugün yaşadığımız sorunlara teorik olarak cevap aranıyor. Yani Avrupa’da batan bir bankanın Türkiye’de iştiraki veya sahip olduğu bankanın durumu ne olabilir? Sorusuna diğerleri kadar pek fazla kafa yorulmamış. Çünkü böyle bir ihtimale pek fazla prim verilmemiş.
                    BDDK’nın cevaplarıyla kamuoyuna rahatlatması gereken sorular şöyle;
                    1) Yabancı bankaların orijin ülkede kredilendirme oranlarının düştüğü veya banka olarak kriz yaşadığı zamanlarda yatırımlarını çekme ihtimali nedir?
                    2) Karlarını ana ül***e hangi kriterler çerçevesinde transfer edebilirler, çekebilirler? Veya Türkiye’de mevduat toplayıp, ana ülkede krediye dönüştürebilirler mi? Bunun önünde ne gibi engeller, düzenlemeler var?
                    3) Yabancı sermayeli bankalar mevduat toplamaya devam edip, misafir ülkede kredi musluklarını çeşitli bahanelerle kısabilir mi?
                    4) Kriz anlarında topladığı kaynağı nasıl kullandığı ne şekilde denetleniyor?
                    5) Orijin ül***e bir vesileyle kaynak aktarılmasının veya gönderebilmesinin önündeki engel nedir? Olay vuku bulduktan sonra orijin ülkede BDDK ne yapabilir?
                    TMSF SONUNDA ÇAÐLAR'A DOKUNUYOR
                    Nihayet, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Cavit Çağlar için harekete geçmeye başladı. Erol Aksoy, Cavit Çağlar gibi bazı isimlere gereğinden fazla müsamaha gösteren TMSF, sonunda Nergis Holding’in bazı fabrikalarını satışına bazı şartlar dâhilinde onay alabilmiş. Tuhaflığa bakın, Nergis Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cavit Çağlar, gruba ait Nergis, Polylen ve Sifaş fabrikalarının TMSF tarafından satışına, çalışan ve işten çıkarılan işçilerin kıdem tazminatlarının ödenmesi şartıyla ''evet'' demiş.
                    Sanki Çağlar, TMSF’den alacaklıymış gibi şartlar koşmuş. Hâlbuki TMSF, elindeki yetkiyle kimsenin şartına, hakkına, hukukuna bakmadan istediğini satabilir. İstediğinin malına el koyabilir. Hukuk tecelli etmeden de gereğini yapabilir. Tecelli eden hukuku da yerine getirmeyebilir. Hatta hukukun nasıl tecelli edeceğini bilse dahi istediğini yapabilirken, Cavit Çağlar bu müsamaha neden gösterilmiş, anlaşılır gibi değil.
                    TOKİ KARAKOL YAPABİLİR Mİ?
                    Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar, karakol yapmak için heyecanla talimat bekliyormuş. Kayalık tepeye de inşaat yapılırmış, para da bulunurmuş, bu ülke nerelere para harcamıyormuş ki. Uçak hangarı sağlamlığında karakollar yapabilirmiş. Burada duralım. Uçak hangarların sağlam olduğunu Bayraktar’a kim söyledi? Ya da uçak hangarlarının sağlam olması gerektiğini veya olduğunu nerden çıkarıyor? Uçak hangarı gibi karakol yapacaksa, oradan bir asker dahi canlı çıkmaz. Ben uyarmış olayım.
                    Şimdi Sayın Bayraktar’a tavsiyem önce yaptığın konutları, söz verdiğin üzere yap ve sahiplerin teslim et. Müteahhitlerini hakkını savunduğun kadar, yemesinden, içmesinden, nafakasından kesip ev sahibi olmak için TOKİ’ye para yatıranların hakkı olan evleri söz verdiğin üzere teslim et. Sonra sağı solu eksik karakol yaparsın. Ya da karakolları yaptırmak için uygun müteahhit arayışına çıkarsın…
                    gsimsek@haberturk.com

                    Yorum

                    • black belt
                      Senior Member
                      • 08-06-2004
                      • 6523

                      #11
                      Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

                      "Keşke parmaklarımı şıklatarak çözebilseydim"

                      ABD Başkanı George Bush, ekonominin zaman içerisinde düzeleceğini söyledi

                      08.10.2008 00:28



                      ABD Başkanı George W. Bush, ekonominin zaman içinde toparlanacağını belirterek, "keşke parmaklarımı şıklatarak bu sorunu çözebilseydim" dedi.

                      Washington yakınlarındaki bir iş yerinde etrafını saran insanlara hitap eden Bush, ''Şu an zor zamanlar yaşıyoruz, bunda soru işareti yok. Ancak inanın, ekonomi zaman içinde toparlanacak. Keşke parmaklarımı şıklatarak bu sorunu çözebilseydim, ama bu işler böyle olmuyor'' diye konuştu.

                      Bush, daha önceki saatlerde Avrupalı liderlerle görüştüğünü belirtti.

                      Beyaz Saray, Bush'un İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ile telefonla görüştüğünü bildirmişti.

                      "Keşke parmaklarımı şıklatarak çözebilseydim" - EKONOMİ - HABERTÜRK - Türkiye'nin En Büyük İnternet Gazetesi

                      Yorum

                      • black belt
                        Senior Member
                        • 08-06-2004
                        • 6523

                        #12
                        Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

                        Borsa çöktü, dolar fırladı


                        Endeks 30 bin puanın altına geriledi. Dolar yılın en yüksek değeri olan 1.41 YTL'yi geçti. 08.10.2008 09:53






                        Borsalarda hızlı düşüşün önüne geçilemiyor. Dün Wall Street´te gelen satışların ardından Asya´da devam eden düşüş İMKB’yi vurdu. Açılış senasında yüzde 7 gerileyen endeks 29 bin 96 puanı gördü. Saat 10.00’da başlayan normal seans işlemlerinde ise endeksteki toparlana süreci kısa sürdü. Cuma günü yüzde 8, pazartesi günü yüzde 4 oranında düşüş kaydeden endekste son üç günlük kayıp oranı yüzde 20’ye yaklaştı.
                        Saat 11.06 itibarıyla satışlar daha da şiddetlenerek endeksi 29 bin puanı altına çekti. Yüzde 8 gerileyen endeks 28 bin 955 puanda.
                        DOLAR FIRLADI: 1.41
                        Dolar 1.41 YTL’ni üzerine fırladı, euro 1.90 YTL’ye ulaştı. Piyasalarda büyük kaosun sürmesi bekleniyor.
                        ALTIN YÜKSELİYOR
                        Güvenli liman olarak bilinen altın ise hem içeride hem de dışarıda yükseliyor. Dolar/ons fiyatı dış borsalarda yüzde 2 yükselerek 905 dolar seviyesini geçerken, iç piyasada döviz kurlarındaki artışının da etkisiyle altının gramı 40 YTL'ye ulaştı. Cumhuriyet altını ise 266 YTL'den satılıyor.

                        TOKYO YÜZDE 9 DÜŞTÜ
                        Mali sisteme güvenin sağlanamaması borsalardan kaçışı hızlandırırken ABD borsaların gibi Asya´da da % 5-6 düşüş var. Tokyo borsası yüzde 9 oranında geriledi. Dow Jones Sanayi Endeksi % 5,11 daha kayıpla 9,447 puana indi. Geçen yılki tarihi zirveden düşüş % 34´e ulaştı.
                        Çin Borsası küresel finansal krizin etkileri ile yüzde 3 oranında değer yitirdi.
                        Şangay Endeksi, gün içinde yüzde 4 değer yitirmesinin ardından toparlandı. Endeks kapanışta 65,61 puan değer yitirerek 2.090,37 puana indi.
                        BANKA HİSSELERİ ÇAKILDI
                        Dün sabah 3 İngiliz bankasının hükümetten 27´şer milyar dolar istedikleri haberinin etkileri Wall Street´te de sürdü. RBS hisseleri % 40 düşerken Bank of America ve Morgan Stanley yoğun satışlarla İngiliz bankalarını izledi. Morgan Stanley´deki düşüş de bir ara % 40´a ulaşırken, Mitsubishi UFJ´ye satışın suya düşebileceği haberi bunda etkili oldu. Morgan´ın % 25 hisse satış anlaşmasının sürdüğünü açıklamasının ardından hisseler % 19 düşüşle kapandı. Kötü bir bilanço açıklayan Bank of America ve yeni parçası Merrill Lynch % 25-26 gerilerken Citigroup´ta Wachovia´nın elden kaçmasıyla başlayan düşüş devam etti e hisseleri % 13 geriledi. İngiltere Hkümeti’nin bankaları desteklemek amacıyla 200 milyar sterlinlik özel paketi devreye sokması bile banka hisselerindeki düşüşü engellemedi.
                        HİÇBİR ÖNLEM YETERLİ OLMUYOR
                        Dün Fed´in aldığı önlemler ve Fed Başkanı Ben Bernanke´nin açıklamaları Wall Street´i sakinleştirmeye yeterli olmadı. Fed´in "olağandışı" denecek bir kararla özel sektör tahvillerini desteklemek için yeni bir program açıklamasının etkisi de çok kısa süreli oldu. 1,7 trilyon dolarlık bu piyasadaki kilitlenmenin çözülmesi için Fed bu piyasada da doğrudan fonlama yapacağını duyurdu. Fed´in sağladığı likidite hızla 2 trilyon dolara doğru çıkarken piyasalar buna duyarsız kalmaya devam ediyor.
                        Bernanke´nin faiz indirimine gidileceğine yönelik imada bulunması da tatmin etmedi. Piyasalar hemen bir faiz indirimi beklentisinde ancak bu kaosun sona ermesi için ne kadar etkili olacağı belirsizliğini koruyor.
                        Son düzenleme black belt; 08-10-2008, 12:09.

                        Yorum

                        • black belt
                          Senior Member
                          • 08-06-2004
                          • 6523

                          #13
                          Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

                          Moskova Borsası cumaya kadar kapalı

                          Küresel kriz Rusya'da derinden hissediliyor

                          08.10.2008 10:15



                          Ayrıntılar geliyor

                          Son düzenleme black belt; 08-10-2008, 12:05.

                          Yorum

                          • black belt
                            Senior Member
                            • 08-06-2004
                            • 6523

                            #14
                            Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

                            Türkiye döviz riskiyle karşı karşıya

                            Merkez Bankası eski Başkanı Yaman Törüner: Acilen kriz masası kurulmalı, Türkiye nin 70 milyar dolara ihtiyacı var

                            08.10.2008 14:42



                            Merkez Bankası eski Başkanı Yaman Törüner, “Bu krizin neden çıktığını ve gerçek sebebine bakmak lazım” dedi. Habertürk’te küresel piyasaları altüst eden krizi değerlendirdi. Törüner, bankaların kötü yönetildiğini vurgulayarak, “Eninde sonunda çürüklerin ayrılması için bu krizin çıkması bekleniyordu. Ancak bozulma başladığı zaman ABD yeterli ve zamanında tedbir alınamadı” şeklinde konuştu. Tedbir alınmadığı için sıkıntıların likidite krizine dönüştüğünü ifade eden Törüner şöyle konuştu: “Likidite krizine dönüştüğü zaman bu krizi bir yerde durdurabilmeniz son derece zor. Kimse kimseye kredi vermiyor. Bankalar birbirlerine kredi vermiyor, bankalar ticaret erbabına kredi vermiyor. Ticaret erbabı bankalara para yatırmakta tedirginlik çekiyor. Şahıslar paralarını bankaya yatırmakta tedirginlik çekiyor. Yani hiç kimse parasını ortaya koymuyor. Paranın ortaya konmadığı bir ekonomi çalışmayacak demektir. Piyasa ekonomisinde likidite önemlidir. Yani paralar gidip gelerek sistemi desteklerler. Para bankaya yatacak, banka o parayı kredi olarak verecek.”

                            DAHA CİDDİ ŞEKİLDE YAYILACAK
                            Dünya mali sisteminde risklerin arttığını belirten Törüner, krizin bütün dünyaya daha da ciddi şekilde yayılacağı tespitinde bulundu. Türkiye’de kriz yönetiminin sağlıklı olmadığını belirten ve Başbakan’ın ‘Kriz bizi etkilemez, döviz rezervlerimiz var’ şeklindeki açıklamalarını eleştiren Törüner, krizin Türkiye’ye etkisini şöyle yorumladı: “Türkiye'de olacak şu; bizim cari açığımız var. Diyelim ki, 40 milyar dolar. Bizim ihracatımızın ithalatı karşılama oranı gittikçe düşüyor. Yani artık rahatlıkla ihracat yapamayacağız. Yani bizim döviz gelirimiz azalacak. Bu şu demektir: cari açığımız 40 milyar dolardan 60 milyar dolara çıkacak. Aylık açığımız 5-6 milyar doların altına inmeyecek. Muhtemelen bu aylarda 10 milyar dolara çıkacak. Ödeme gücümüz bundan önce vardı şimdi yok. Bununla beraber turizm gelirleriniz azalacak. 3-4 milyar dolar oradan zarar göreceksiniz. Bütün bunların başında en önemlisi özel sektör gitmiş bütün dünyadan 120-130 milyar dolara varan borçlar bulmuş. Bunları artık bulamayacak. Yani kriz gittikçe tırmanacak. İhracattan gelecek darbe, diğer taraftan gelecek darbe, döviz girişlerinden gelecek darbe… Yabancı yatırımlar duracak, özelleştirmeler duracak. Şimdi öyle bir noktaya geliyor ki gelirleriniz azalıyor, giderleriniz çok artıyor. Demek ki bizim 60-70 milyar dolar para koymamız lazım ortaya şu andaki manzarada.”
                            TÜRKİYE’DEKİ BANKACILIK SİSTEMİ
                            Krizin bankacılık sistemine etkisini de değerlendiren Törüner, Türkiye’deki yabancı bankalara dikkat çekerek, “Yabancı bankalarda bazılarını kurtarma yoluna gidiliyor. Önümüzde başka bir banka var. Mesela Yunan bankası, Yunanlılar kurtaracaklarını açıklamadılar” dedi.
                            Törüner şöyle konuştu “Başka bankalar da var. Bütün bunları bir araya koyarsanız bizim bankalarımız sağlam derken, bizim bankalarımız hangileri? Sistemin yüzde 50'si zaten yabancı. Bize kalan bankalar sağlam. Fakat bu bankalar da dışarıdan gittikçe zorlar. Yabancı bankalar iflas edebilir. Siz bunun hangi mevduatını garanti ediyorsunuz? Bunun için hangi yaptırımlar aldınız? Şimdi yabancı bankaların durumunun kötüleşmesi halinde yabancı bankalar Türk bankalarından para çekmeye başlayacak. Ve bunların vadesini geri ödeyemeyecekler. Ödeyemedikleri anda Türk bankaları zora girecek.”
                            Yaklaşık olarak döviz rezervlerimiz kadar bir riskle karşı karşıya olduğumuzu belirten Törüner, “Yani döviz riskiyle karşı karşıyayız bu likidite krizi sebebiyle. Yoksa ekonomimiz bunları karşılayacak güçtedir, şudur budur.. Türkiye şimdiye kadar krizlerle karşılaştı. Fakat hiçbir zaman kriz gelemden önlemesini bilemedi. Bu konuda hiçbir tecrübemiz yok” diye konuştu.
                            MERKEZ BANKASI GÜÇLÜ MÜ?
                            Şu anda 80 milyar dolar olan döviz rezervlerinin güçlü olduğunu dile getiren Törüner, “Tabii bankaların elinde de döviz rezervleri var. En büyük iyilik bankaların açık pozisyonlarının yüksek olmaması. Yani döviz durumumuz iyi. Buradaki bütün olay tedirginlik. Kur yükselir döviz krizi çıkmaz diye bir kafa olabilir mi? Kur yükseldi, döviz krizi çıkmadı, ne oldu? Kur oldu 4 bin lira, dalgalı kurumuz var diye. Türkiye birbirine girer” dedi.
                            Törüner, bu şekilde gidilirse kurlarda yükselişin süreceğine dikkat çekerek, merkez bankasını piyasadan para çektiği için borçlu konumda olduğunu vurguladı. “Sen bu durumda parayı çekebilmen için piyasaya oradan çekilen para kadar döviz vermen lazım. Ki o parayı resmi olarak çekebilesin. Bunun dışında senin ihaleler düzenleyerek piyasaya döviz vermen lazım. Günlük kur artışını dengeleyebilecek ölçüde döviz vereceksin. Hangi gün ne kadar dövize müdahale edeceğinin planını yapacaksın” diye konuşan Törüner, şöyle devam etti: “Şu anda bankacılık sektöründe çekler bile kredilendirilmiyor. En iyi müşterisinin çekini bile kıramıyor bankalar. Bu noktaya geldi Türkiye. Bu çok tehlikeli bir şey. Bankalar hiç kimseye kredi vermiyor. Neden? Batan kuruluşa zaten kredi verilmez fakat kuruluşlar kendi sermayeleriyle yüzde yüz iş yapmazlar. Sermayesi yeterli kuruluşlara kredi verilir. Kredi müessesini sen kesemezsin. Bankalar paralarını yatıracak yer bulamıyorlar. Çünkü riskli. Ben olsam IMF ile derhal anlaşma yaparım. Çünkü bu ekstra bir güvence verir. Sadece güvenceyi devam ettirmek için. Zaten bu krizin en fazla 1 sene süreceği söz konusu olabilir. Biz bu süreyi geçirdiğimiz taktirde rahat bir noktaya gelebiliriz. Şu anda bir kriz yönetimi masası kurması lazım Başbakan'ın. Ben olsam Merkez Bankası'ndan günlük rapor alırım.”

                            ALINTI:


                            Son düzenleme black belt; 08-10-2008, 15:35. Reason: ALINTI:

                            Yorum

                            • black belt
                              Senior Member
                              • 08-06-2004
                              • 6523

                              #15
                              Konu: Tüm dünyada kriz alarmı

                              Avrupa ekonomisi küçülüyor

                              15 ülkenin dahil olduğu Euro Bölgesi'nde ekonomi ikinci çeyrekte binde 2 oranında daraldı

                              08.10.2008 15:07



                              AB'de ortak para euro kullanan 15 ülkenin dahil olduğu Euro Bölgesi'nde ilk çeyrekte kaydedilen binde 7 büyüme, ikinci çeyrekte yerini binde 2 daralmaya bıraktı.

                              Eurostat, Euro Bölgesinde geçen yılın aynı döneminde yüzde 2,1 düzeyinde bulunan yıllık büyüme oranının da Haziran ayı sonunda yüzde 1,4'e gerilediğini duyurdu.

                              İkinci çeyrekte 27 üyeli AB ekonomisi sabit kalırken yıllık büyüme oranı yüzde 1,7 seviyesinde gerçekleşti. AB'de geçen yılın aynı döneminde yüzde 2,3 büyüme kaydedilmişti.

                              AB'de ikinci çeyrekte en hızlı büyüyen ülkeler yüzde 1,9'la Slovakya, yüzde 1,5'la Polonya ve yüzde 1'le Litvanya olurken en fazla küçülen ekonomiler binde 8'le Estonya, binde 5 ile Almanya, İrlanda ve Letonya, binde 3 ile Fransa ve İtalya şeklinde sıralandı.

                              ALINTI.

                              Yorum

                              İşlem Yapılıyor
                              X