Yararlı Bilgiler

Kapat
Konu Kapalı.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • bercenay
    Member
    • 05-04-2004
    • 1785

    #16
    Konu: Uzayda Hayat-Helogram Teorisi

    emin oldugum tek sey;
    bilmedigimiz seylerin bildigimiz seylerden cok daha fazla oldugudur.bırakın uzayı evreni,hala dunyamızda sırrını cozemedigimiz bir ton sey var.insanoglu bilim yolunda surekli yanılarak,tokezleyerek ilerlemistir.bu gecmistede boyleydi.bugunde boyle.yarında boyle olacak.bazı seyleri belki hic cozemeyecegiz,nasıl oldugunu anlayamayacagız.bunu kabul etmemiz gerek.bunun onemini kavrayamamıs bilimadamları yıllarca yanılgılarla dolu bir yolda ilerlemislerdir.mesela;darvin hayatın suda basladıgını kesfetmis ama sonrasını uydurmustur.ve tum insanlıgı yanılgıya ugratmıstır.son yıllarda bilim daha somut ve gercege uygun hareket etmektedir.ama yorum yapmak surekli hataya goturur.evren kendi kendine olusmamıstır.nereye bakarsanız bakın yaratıcıyı gorursunuz.her yerde uygun kosulların saglanması icin bir mudahalenin izlerini gorursunuz.milyonlarca ısık yılı uzakları goren teleskoplar yapıldı.dunyamıza benzer bir gezegenin dahi bulunamaması sizce sacma degilmi..?dunya'mız ve uzerindeki her sey (insanda dahil olmak uzere) bilincli bir sekilde yaratılmıs kusursuz bir yapıdır.ilahi acıdan degilde bilimsel acıdan yaklasırsak,bilim adına ilerledigimiz her adımda bir tek seye cıkıyoruz.yaratıcıya.
    evrende hayat varmı..?
    bu soruya cevap bulmaya calısmak guzel bir dusunce,ancak biz daha mars'ta hayat varmı-yokmu sacmalıklarına bir son verememisken evrendeki baska canlı varlıkları aramaya nasıl baslayacagız.
    mantıklı gorunen hersey gercek degildir.
    sacma gorunen herseyde yanlıs degildir.
    insanoglu;insan'ın maymundan geldigi sacmalıgını bir lokmada yutmustur.
    ancak camurdan yaratıldıgı gercegini belki sonsuza kadar kabul edemeyecek.
    bir gun bilim ve din gercegin kosesinde bulusacaklar...
    Son düzenleme bercenay; 10-09-2005, 00:26.

    Yorum

    • ybæl©ik
      ADMINISTRATOR
      • 25-01-2003
      • 30775

      #17
      Pusula Kullanımı

      Pusula Kullanımı
      [Silva Pusula] [Mercekli Pusula]
      Pusula, yeryüzünde manyetik kuzeyi gösteren bir alettir. Birçok çeşidi mevcut olup, dağcılar ve gezginlerin kullandığı ve ayrıca orienteering yarışması için uygun olabilecek birkaç pusulayı tanıtalım;

      Silva Pusula


      A-Cetvel
      B-Hareket Yönü
      C-Mesafe ölçmede kolaylık sağlayan ölçekli cetvel
      D-Şeffaf yüzey
      E-Hedef Açısı Okuma Çizgisi
      F-Pusula İçindeki Kuzey-Güney Çizgileri
      G-Pusula Açı Kadranı
      H-Pusulanın Kuzey Ucu.



      Şeffaf olmasından dolayı haritanın ölçeği ile aynı ölçekte olan cetvel ile mesafe ve açı ölçümü kolaylığı sağlar ve çok hafiftir. Silva pusula ile şunları yapabiliriz;
      1-Haritada mesafe bulma
      1:25000 ölçekli bir haritada 1cm 25000 cm,250 m ve 0.25 km dir.1 mm ise 25 metredir.Haritadaki her kare 1 km2 dir.
      2-Kuzeyi Bulma
      Üç çeşit kuzey vardır.Gerçek kuzey:Kuzey kutbunun olduğu kuzeydir.Harita Kuzeyi:Haritadaki kuzey ve güney çizgilerinin gösterdiği kuzeydir.Manyetik Kuzey:Pusula iğnesinin gösterdiği kuzeydir.Manyetik kuzey bölgeden bölgeye değişiklik gösterir.Bu değişiklik haritalarda belirtilir.
      3-Haritayı Yerleştirmek
      Bulunduğunuz yeri biliyor iseniz çevrenizdeki nehir,tepe,köprü gibi işaretlerin yönüne haritayı çevirmek suretiyle haritayı yönüne koyabiliriz.İkinci yol olarak haritayı yere yayarız pusulanın kuzey oku ile haritanın kuzey oku aynı yöne gelene kadar haritayı çeviririz.
      Haritadan Pusulaya Hedef Açısı Alma
      Görüş mesafesinin az olduğu bir alanda haritadan hedef açısını bulup,pusulayı ayarlayarak pusula ile yola devam edilebilir.Haritayı yere koyun gideceğiniz nokta ile bulunduğunuz noktayı bir çizgi ile birleştirin.(Haritanın kuzey yönüne konması gerekli değildir.)

      Pusulanın uzun kenarı hedefi gösterecek çizgi üzerine yerleştirin.Pusulanın kuzey-güney çizgilerinin haritanın kuzey -güney çizgileri ile paralel olana kadar çevirin.Haritadaki X harfi le gösterilen çizgi(Kuzey-Güney Çizgisi)Pusula yuvasındaki Y çizgisine paralel olacaktır.
      Hedef açısı okuma noktasından hedef açısını okuyun.Pusula iğnesi manyetik kuzeye saptığından manyetik farkı ekleyin veya çıkarın.Avrupa ülkelerinde manyetik fark hedef açısına eklenir.Pusula yuvasınındaki değeri yeni değere göre değiştirin.
      Pusulayı haritadan kaldırın ve yere paralel tutun.Pusula yuvasının kuzey-güney çizgileri ile pusula iğnesinin kuzey-güney iğnesi çakışıncaya kadar kendi etrafınızda dönün.
      Pusulanın hareket okunun yönü gideceğiniz yöndür.
      Bu işlemler esnasında açı hatası yapmamaya dikkat etmelisiniz.Yapacağınız küçük açı hataları hedefinize ulaşmada büyük hatalara neden olur.Aşağıdaki şekilde yapılan 10 derecelik hata 1000 metrede 100 metrelik sapmaya neden olmaktadır.
      4-Pusuladan Haritaya Hedef Açısı Alma Bir zirveyi saptamak:
      Pusulayı yere paralel tutup,hareket yönü okunu zirveye doğru çevirin.

      Pusulanın kuzey iğnesi,pusula yuvasının kuzey yönü ile çakışıncaya kadar pusula yuvasını çevirin.
      Hedef açısını okuyun ve manyetik farkı bu değerden çıkarın.Yeni değeri hedef açısı okuma çizgisine getirin.
      Mercekli Pusula
      Farklı amaçlar için sağlam ve dayanıklı imal edilmişlerdir. Hedef açısını, kapakta bulunan ince çelik tel ve açıyı okumaya yarayan mercek üzerinde bulunan yarık vasıtası ile(gez-göz-arpacık gibi)çok hassas ölçebiliriz.
      Hedef açısı alırken aşağıdaki gibi tutulur.

      Bir noktanın hedef açısını alma

      Bu bölümün hazırlanmasında Orta Doğu Dağcılık ve Doğa Sporları Derneği yayını DOĞADA YÖN BULMA,June FLEMİNG From The Book STAYING FOUND,Bob BURNS-Mike BURNS From The Book WİLDERNESS NAVİGATİON and US Army FM 21-26 dan faydalanılmıştır

      jeodezi.ktu.edu.tr

      Yorum

      • pirateman
        Junior Member
        • 12-09-2005
        • 12

        #18
        Konu: Piramitlerin Gizemi

        bence birilerinin yardım ettiği kesin, ama kimlerin....

        Yorum

        • bercenay
          Member
          • 05-04-2004
          • 1785

          #19
          Konu: Piramitlerin Gizemi

          Originally posted by ganidagli
          gercektende ilginc ve ibret alinacak olaylar bunlar..

          gerek discovery gerekse NGC de bu tur yayinlari cok izliyorum ve her izledigimde hayretlere kapiliyorum..

          sevgili @ybalcik hocaminda belirttigi gibi bir cok soru cevaplanmayi bekliyor ve ne yazikki gunumuzun modern teknolojisi bile bu sorulara aciklik getirmis degil..

          kizil denizden cikarilan firavunu kendi gozlerim ile gordum ve dehsete kapildim..

          buyrun size cektigim firavun'un resmi.cep tel. ile cektigim icin pek iyi degil..



          http://www.ganidagli.8m.com/photo.html
          bu fotograftaki fivarunun bozulmamıs cesedinin bir benzeri elazıg/harput'ta var.bende ilk gordugumde dehsete kapılmıstım.hikayesininde ilahi bir yonu var.isteyen gidip gorebilir.halen ordadır buyuk ihtimal.cunku nereye tasınsa yerine geri donuyormus.ilginc dimi...

          Yorum

          • ecelik
            Senior Member
            • 29-06-2004
            • 3902

            #20
            Konu: Piramitlerin Gizemi

            Evet arkadaşım yukarıda verdiğin o resimdeki firavunun günümüze kadar geleceğini kuran'da açıklıyor yüce Allah (c.c)

            Biz, İsrailoğullarını denizden geçirdik. Ama Firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları takip etti. Nihayet (denizde) boğulma haline gelince, (Firavun "Gerçekten, İsrailoğullarının inandığı Tanrı'dan başka tanrı olmadığına ben de iman ettim. Ben de müslümanlardanım!" dedi.(yunus suresi 90)

            Şimdi mi (iman ettin)! Halbuki daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun.(Yunus suresi 91)

            (Ey Firavun!) Senden sonra geleceklere ibret olması için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtaracağız. İşte insanlardan bir çoğu, hakikaten âyetlerimizden gafildirler.(Yunus suresi 92)

            Yorum

            • true bass
              Junior Member
              • 20-06-2005
              • 78

              #21
              Konu: Piramitlerin Gizemi

              wallahi çok enteresan bilgiler.... ağzım açık kaldı.... süt olayına filen....

              Yorum

              • aliykt1986
                Junior Member
                • 20-12-2005
                • 2

                #22
                Konu: Piramitlerin Gizemi

                güzel paylaşım.........................

                Yorum

                • RcA
                  Member
                  • 07-11-2005
                  • 1199

                  #23
                  Konu: Piramitlerin Gizemi

                  evt bende bir zamanlar discoveryde bu konuda birşey izlemiştim ama discoveryi kapatılınca artık cahil kaldım keşke bir yolunu bulabilsem izlemenin

                  Yorum

                  • kasapcan
                    Junior Member
                    • 24-10-2004
                    • 109

                    #24
                    Konu: Piramitlerin Gizemi

                    iide arkadaşlar butun bu piramit olaylarina inanmamizi beklemiyorsunuz deme birincisi oraya birakilan bi sutun yogurt olmasini imkani yok daha sonra mumyalama işlemleri tamamen bilimsel yontemlerle yapiliyo yani tuzla yapiliyo iç organlari kavanozlara konuyo beyin burundan telle kafatasi içinde çorba haline getiriliyo ve sonra çikartiliyo yani piramitlerle ilgili yazilanlarin çogu eski hikayeler yanliş anlamayin arkadşa bişi demiyom ama biraz mantikli oln o taşlara gelince ise tamamen kole ile ilgili ama yapim yillari goz onune alindiginda yapilmasi imkansiz deil peki ya petronas kulelerini kim yapti uzaylilarmi

                    Yorum

                    • ybæl©ik
                      ADMINISTRATOR
                      • 25-01-2003
                      • 30775

                      #25
                      Konu: Piramitlerin Gizemi

                      burada, tüm dünya bilim çevrelerinin incelemelerine konu olan ve açıklanamayan, tarihin bir kesitini oluşturan Firavun döneminde bazı kafalara takılan sorular dile getirilmeye çalışılmıştır.

                      burada kimseye dikte, empoze, telkin edilmeye çalışılan bir olay yoktur.

                      tüm dünyanın kafasını meşgul eden ve insanların bazı şeyleri düşünmesine neden olan tarihsel bir gerçek sorgulanmaktadır.

                      arkadaşlar butun bu piramit olaylarina inanmamizi beklemiyorsunuz
                      neye inanıp inanmayacağınız sizin sorununuzdur ve yorumlarınız kendinizi bağlar.

                      kişisel yaklaşımlar, bilimsel gerçekleri yada var olan gerçekleri değiştirmeyecektir.

                      yapılan en büyük hata, bugünün gözlüğüyle geçmişe bakmaktır. bunu yaptığınız taktirde, tarihin ne kadar basit olduğu düşüncesine kapılırsınız.

                      sorgulanması gereken olay, o zamanın şartlarıyla, o günkü gözlükle bakarak, o günleri sorgulamaktır.

                      bu medeniyetten sonra gelen medeniyetler neden Firavun zamanındaki bilimsel gerçekleri bilmiyorlardı ? Mısırlıların bildikleri, neden yüzyıllar sonra yeniden keşfedildi. insanoğlunun beyni sıfırlandı mı ?

                      burada bu konuyu tartışmak anlamsız ve sonuçsuzdur.

                      sadece bilgi mahiyetinde verilmiş bir alıntıdır.

                      Yorum

                      • bora1
                        Junior Member
                        • 12-03-2005
                        • 305

                        #26
                        Konu: Piramitlerin Gizemi

                        Dünyanın harikalarından olan piramit lerin yapısı ve sırları bizleri dehşete düşürmektedir.Herşeyin bir açıklaması vardır.Allah (c.c) herşeye kadirdir.

                        Yorum

                        • MentaL
                          *Security
                          • 01-03-2004
                          • 8134

                          #27
                          Sfenks Gizemi ve Bilinmeyenleri.....(Mısır,Hitit)

                          konu içinde yabancı olabileceğiniz kelimelere rastlayabilirsiniz....bunların çoğu "özel" isim olduğundan değiştirmek gibi bir lüksüm yoktu....saygılar



                          Tek sesli ama önce dört, sonra iki, sonra üç ayaklı, yeryüzünde ya da gökyüzünde ya da denizde bundan daha değişken bir şey yoktur. Bu şey ayakları üzerine kalktığında gücü en zayıf, yürüyüşü en yavaştır

                          SFENKS'İN OİDİPUS'A SORDUÐU BİLMECEDİR BU....


                          Sfenksle en çok ilişkilendirilen bilmece, Yunan efsanesinde Oidipus'un çözdüğüdür. Ancak el-Gize'deki piramitlerin yanında duran ve kötü ruhlu Yunan sfenksinin uzaktan akrabası olan Büyük Sfenks'i saran muammaların sayısı Oidipus'a sorulan bilmeceyi çocuk oyuncağı bırakacak kadar çok daha fazladır. Sfenks ne zaman yapılmıştır? Kim, kimin için yapmıştır? İçinde ya da altında gizli odalar var mıdır? Bu soruların muhtemel cevapları, arkeoloji, eski tarih ve jeoloji karışımı içindedir.



                          (Solda) Sfenks'in pençeleri arasındaki Rüya Kitabesi. (Sağda) Sfenks'in çeşitli bölümlerindeki erozyon farklılıklarının, yontulduğu taş blokun çeşitli jeolojik katmanlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır...

                          BÜYÜK SFENKS'İN TARİHÇESİ

                          Kefren piramitinin (İÖ yaklaşık 2500) geçidi yanında bulunan Büyük Sfenks 73 metre uzunluğunda ve 20 metre yüksekliğindedir. Taşocağından kalan bir kaya tepesinden yontulmuştur ve sık sık üzeri temizlenip açığa çıkarılmışsa da, genelde hemen hemen tümüyle kumlar altında kalmıştır.

                          Sfenksle aynı taştan yapılma, tamamlanmamış bir tapınak, 4. Hanedan zamanında (İÖ yaklaşık 2575-2465) anıtın önünde inşa edilmiştir. Bunun güneşin üç biçimi olan sabahları Khepri'ye, öğlenleri Re'ye, ve akşamları Atum'a tapınmak için yapıldığı anlaşılmaktadır. (Bu senaryo, yukarıda verilen Yunan mitolojisinin sfenks bilmecesinde anlatılan insanın üç çağına şaşırtıcı bir paralellik göstermektedir.)

                          Yeni Krallıkla Sfenks, belki de gömülü Sfenks'in ufuktan doğan dev bir hükümdarın başına benzediği için Horemakhet ("Ufuktaki Horus") ile özdeşleştirilmişti. Sfenksin üstünü örtmüş kumdan en ünlü temizlenişi, IV. Thutmosis (İÖ yaklaşık 1400) tarafından Sfenks'in tam önüne dikilen "Rüya Kitabesinde kayıtlıdır. Burada genç prense rüyasında, eğer Sfenks'i örten kumlardan kurtarırsa, bir sonraki kral olacağına söz verildiği yazılıdır.

                          Daha 18. Hanedan'dan başlayarak (İÖ yaklaşık 1550-1307), Sfenks kireçtaşı ile giydirilerek onarılmaya başlanmış ve ayakları arasına ayakta duran bir hükümdar heykeli eklenmişti. Son yıllarda, burnunu yüzyıllar önce kaybeden heykelin giderek yıkılması konusundaki kaygılar artmıştır.

                          Sfenks'in kayıp sakalının parçalan Giovanni Bat-tısta Caviglia ve daha sonraki kazıcılar tarafından toprak altından çıkarılmıştır. Sakalın parçalarından parçalar, British Museum ile Kahire'deki Mısır Müzesi'nde sergilenmektedir. Yakın zamanlarda erozyon ve yükselen yer suları bir sorun olmuştur ve bölge, bilimadamları tarafından heykelin çürümesinin nedenlerini tespit etmek üzere yakın bir ekolojik incelemeye alınmıştır.


                          (Solda) Halen büyük bir kısmı kumlara gömülü olan Sfenks, 18. yüzyıl sonlarında Napolyon'un Mısır seferine katılan ressamların taşbaskı çizimlerinde böyle resmedilmişti. (Sağda) Sfenks'in bilgisayarla tamamlanmış durumu. Yeni Krallık heykeli, Sfenks'in pençeleri arasında....

                          SFENKS KAÇ YAŞINDADIR?

                          Sfenksin çevresi 4. Hanedan hükümdar piramitleri ve kraliyet memurlarının mastaba-mezarlarıyla sarılı olduğundan, onun da aynı tarihte yapılmış olacağı varsayılmıştır. Auguste Mariette'in 1853'te, yakınlardaki 4. Hanedan hükümdarı Kefren'in Vadi Tapınağı'nı ortaya çıkarması, heykelin yaratıcısının o firavun ve Sfenks başının onun yüzü olduğu iddialarının ortaya atılmasına neden oldu.

                          18. Hanedan Rüya Kitabesi'ndeki yazıda Kefren'e bir atıfta bulunulmuş olabilir. Sfenks başının çeşitli unsurları, başlığı ve genel fizyonomisi 4. Hanedanın kraliyet heykelleriyle kıyaslanabilir şeylerdir.

                          Ancak arkeoloji ve sanat tarihine dayanan bu inandırıcı tarih belirleme kanıtları, 1992'de Amerikalı jeolog Robert Schoch'un, Sfenks kayası ile çevresinin 4. Hanedan'dan en az 2500 yıl önce yağmur suları nedeniyle erozyona uğramış olduğunu gösteren kanıtlar bulduğunu söylemesiyle geçici bir süre sarsılmıştı.

                          Schoch bu erozyonun Sfenks'in gövdesi yontulduktan sonra gerçekleştiğini söylemiş, sonra böyle bir şeyi yaratacak yağmurların ancak Neolitik Dönem'de, ÎÖ 7000 ile 5000 yılları arasında gerçekleşebileceğini ve üçüncü olarak da heykel ile tapınağının iki aşamada yapıldığını iddia etmişti. Sanat tarihi açısından başın daha genç olmasına da bir 4. Hanedan hükümdarı tarafından yaptırıldığı ya da yeniden yontulduğu açıklamasını getirmiştir.

                          Sfenks'in geleneksel Mısırbilim tarihlemesine destek, başka bir Amerikan jeologu olan James Harrell'den gelmiştir. Harrell, erozyonun Nil'in taşan sularının getirdiği ıslak kumlarla oluşabileceğini ve ayrıca arazinin topograf isinin, yağmur sularının Sfenks'e doğru akmasına neden olacağını, böylece Eski Krallık zamanındaki yağışların Schoch'un gözlemlediği erozyon etkilerini yaratabileceğini iddia etmiştir.

                          1980'li yıllarda Sfenks'in gayet zahmetli bir iş olan fotogrametrik bir taramasını yapmış olan Mark Lehner, Schoch'un iddialarının bazılarını ve bu arada Sfenks'in ve tapınakların iki aşamada inşa edildiği iddiasını reddetmiş, bunun eski Mısırlıların bilinen inşaat yöntemlerine tümüyle aykırı olacağını belirtmiştir.

                          Sfenks'in batı ucundaki bir bölmede tipik bir 4. Hanedan çömleği ile üzerinde bakır izleri olan taş çekiçler bulunmuştur. Bundan da, İÖ 4. binyıldan önce Mısır' da bulunmayan bu tür aletlerin anıtı yontmak için kullanıldığı sonucu çıkarılmıştır. Bunun dışında 4. Hanedan çömleklerinin bulunduğu katmanın hemen üstünde, tamamlanmamış Sfenks tapınağı için hazırlanmış büyük bir taş blok bulunmuştur.

                          Lehner, son olarak Kefren piramitinden çıkarılan büyük boyutlu çok sayıda heykelin de, Sfenks'in yaratıcısının o olduğunu gösterdiğini iddia etmektedir.


                          (Solda) Mısır'ı hiç ziyaret etmemiş 17. yüzyıl cizviti Athanasius Kircher'in hayalindeki, Klasik biçimli sfenks. (Sağda) Sfenks'in modern fotogrametrik taraması heykelin bütün ayrıntılarının krokisini çıkartmıştır.

                          SFENKS'İN İÇİNDE GİZLİ ODALAR VAR MI?

                          Orta Çağdan başlayarak Sfenks'in altındaki gizli odalar hakkında hikâyeler anlatılmaya başlanmıştır. İki Arap yazarı (el-Makrizi ve el-Hüdai) Sfenks'in altında her biri üç piramitten birine giden üç geçidin bulunduğu bir odayı tarif etmişlerdir.

                          Bu hikâyeleri duyan ilk Avrupalı gezginlerden Johannes Helferich (1579), başa kadar giden bir tünel olduğunu anlatınca, eski rahiplerin, tapınanları bu yolla Sfenks'in sözlü kehanetlerde bulunduğuna inandırdıkları söylenmiştir. Ancak Helferich'in anlatımına eşlik eden tahta basmadaki çizimde Sfenks'in sanki Yunan Sfenks'inin dişisiymiş gibi memeli olarak gösterilmesi bu gezginin güvenilirliğini zedelemiştir.

                          Caviglia (1816), Gaston Maspero (1881-1914), Emile Baraize (1926-34) ve Selim Hasan'ın (1936-8) arkeolojik araştırmaları, Sfenks'in ne altında ne de tapınaklarında gizli odalar olmadığını ortaya çıkarmıştı. Heykel ile gizli bilgilerin bulunduğu toprak altında gömülü bir oda arasında ilişki 1930'larda Amerikalı medyum Edgar Cayce tarafından bir kere daha ortaya atıldı.

                          Cayce, Atlantis'in bilgeliğinin Sfenksle ilişkili bir yeraltı belgeler salonuna yerleştirildiğini ve bunun 20. yüzyılda yeniden keşfinin büyük bir felaket getireceğini iddia etmişti. 1977-8 ve 1992-3'te yapılan dirençlilik araştırmalarında Sfenks civarında anormallikler (belki de boşluklar nedeniyle elektrik direncinde oynamalar) ortaya çıkmışsa da, daha sonraki elektromanyetik taramalarda bu anormalliklerin doğal çatlaklar ve boşluklar olduğu ortaya çıkmıştır.

                          Mark Lehner'in Sfenks araştırmaları, çeşitli inşaat aşamalarının ve heykelin eski ve çağdaş restorasyonlarının daha kapsamlı olarak anlaşılmasını sağlamıştır. Lehner, Sfenks'le ilişkili üç geçit olduğunu saptamıştır. Bunlardan biri, başın hemen arkasına, boynun üst kısmına Albay Richard Vyse tarafından 19. yüzyılda delinmiş küçük bir baca deliğidir. Diğer ikisinin tarihleri bilinmemektedir ve bunlarda herhangi bir insan yapısı eşyaya ya da yazıta, rastlanılmamıştır.

                          Böylece kanıtlar Sfenks'in ne Neolitik bir anıt ne de Atlantis'le ilgili bir dosya dolabı olmadığını göstermiştir. Ancak onun neden ve kimin kim için yaptırdığı ile Eski Krallık kayıtlarında neden bir kayda rastlamadığımız muammalarını çözene kadar Mısır heykellerinin bu en büyüğünü saran esrar havası devam edecektir.

                          Eski Yunan'da sfenks İÖ 1600 dolayında ortaya çıktı. Yunanistan'a sfenks Asya'dan gelmişti ama görünümü daha değişikti. İÖ 1200'den sonra 400 yıl boyunca Yunanistan'da hiçbir yerde rastlanmayan sfenksler, Asya'da, Tunç Çağı'ndakilere benzer biçim ve pozlarda varlıklarını sürdürdü.

                          8. yüzyıl sonunda sfenks kavramı, Eski Yunan sanatında yeniden ortaya çıktı ve 6. yüzyılın sonuna değin yaygınlığını korudu. Çoğu zaman doğu özellikleri taşıyan bu sfenkslerin doğu kaynaklı olduğu açıktı, Tunç Çağı'ndakilerin devamı olamazdı.




                          Konunun tamamını okumaya üşenenler için

                          Başı firavun, gövdesi aslan şeklindeki Sfenks'in, Kefren'in başı ve onun ruhu ile tüm mezarlık kompleksini koruduğuna inanılır.


                          İçerisinde Gizeh'te bulunan diğer piramitlerde olduğu gibi odalar bulunup bulunmadığı bilinmemektedir.gizemlerini hala korumaktadırlar....

                          Yorum

                          • indro
                            Junior Member
                            • 24-01-2006
                            • 6

                            #28
                            Konu: Sfenks Gizemi ve Bilinmeyenleri.....(Mısır,Hitit)

                            Guzel calisma.Tebrikler

                            Yorum

                            • indro
                              Junior Member
                              • 24-01-2006
                              • 6

                              #29
                              Konu: Sfenks Gizemi ve Bilinmeyenleri.....(Mısır,Hitit)

                              Sfinksin altinda tuneller var.Bu tunelin duvarlarinda cok isaretler var.Bu isaretler gelecegimizi gosteriyor ama maalesef cogu bozulmus (bilerek).Ve misirin en buyuk kutuphanesi cok zaman once yakilmis nedense soru isareti.Ayni zamanda su anda piramitlerin yerlesimi bir insan isi degil.Ruslarin 1978 yilinda KGB mudurunun yuruttugu bir calismanin sonunda su anda piramitlerin yerlesimi ORION yildizlarin 10 000 yil once olan yerlesimi ile aynidirdir.Kolay gelsin

                              Yorum

                              • rubberman
                                Member
                                • 13-02-2006
                                • 1992

                                #30
                                Konu: Sfenks Gizemi ve Bilinmeyenleri.....(Mısır,Hitit)

                                ben en üstteki zor dediğiniz bilmecenin cevabını yazayım, ilkokulda filan sorarlar bunu: cevabı insandır.önce emekler 4 ayak , sonra ayağa kalkar 2 ayak, sonra yaşlanır baston ile 3 ayak, saçma bir bilmece bence.

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor
                                X