Hocalı soykırımını unutma!

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • Zaur
    Member
    • 19-04-2004
    • 906

    #16
    BEN TÜRK OÐLU TÜRK'üm.

    Hocalı Katliamı, Karabağ Savaşı sırasında 25 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kentinde Azeri sivillerin, Ermeniler tarafından öldürülmesi olayıdır.
    Saldırıda ölenler hakkında Azerbaycan resmî kaynaklarının bildirdiği rakam 106'sı kadın, 83'ü çocuk olam üzere toplam 613 kişi olmakla birlikte , katledilen toplam Azeri sayısının bin 300 kişi olduğu biliniyor.

    Katliamın ardından Azerbaycan, Hankendi'ndeki 366. Motorize Piyade Alayı'nın saldırıya katıldığını açıkladı. Çünkü saldırıda gelişmiş konvansiyonel silahlar kullanılmıştı. Bunlar değil bölgedeki yerel gruplarda, yeni oluşmaya başlayan Azerbaycan ve Ermenistan ordularında bile yoktu. Rus tarafının tersini söylemesine karşın alaydan firar eden üç Rus askeri 3 Mart 1992'de düzenledikleri basın toplantısında, Hıristiyan Ermeniler yanında Müslüman Azerbaycanlılara karşı savaşmalarının istendiğini itiraf etti.

    Hocalı Katliamı'na giden süreçte Ermenilerin Ruslar tarafından açıkça desteklendiğinin bulguları vardır . Ermeni gönüllülerden oluşan silahlı gruplar Dağlık Karabağ’a yerleştirilmiştir. Ardından son Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, 25 Temmuz 1990’da yayımladığı bir kanun ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti yasa dışı silahlı grupların kurulmasını yasaklamış ve kanunsuz olarak saklanan silahlara el konulmasını sağlamıştır. Bu kanunla birlikte Azerbaycan’ın bütün bölgelerinde av silahları da dâhil olmak üzere silahlar toplanmıştır .

    1990 yılının Ağustos ve Eylül aylarında Ermeniler tarafından otobüs baskınları, yol kesme gibi eylemler gerçekleştirilmiştir. 1990 yılı başlarında yaklaşık 186 bin Azerbaycanlı, Ermenistan’dan Azerbaycan’a gitmeye zorlanmıştır. Ekim 1991’de ilk Azeri köyü Ermenilerce ele geçirilmiştir. Karabağ'daki mevcut tek hava alanının burada olması ve demiryolunun da buradan geçmesi nedenleriyle kent, stratejik önemi haizdi.

    Hocalı bu katliamın yaşandığı sırada Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri'nin koruması altında değildi. Bu nedenle Silahlı Kuvvetler Hocalı halkına yardım edemedi, hatta uzun süre cesetlerin alınması bile mümkün olmadı ". Hocalı da dağınık halde elinde hafif silahlar bulunan 150 kişi bulunmaktaydı.

    25 Şubatı 26 Şubata bağlayan gecede bölgedeki Rus 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı köyünde sivil, kadın, çocuk, yaşlı ayırımı yapmadan Azerbaycan resmî rakamlarına göre 613 kişiyi katletmişlerdir. Katledilenlerin 83’ü çocuk, 106’sı kadın ve 7’ten fazlası ise yaşlıydı. Bu katliamdan toplam 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştur. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise
    kaybolmuştur .

    Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, kulakları, burunları ve kafaları ile vücutlarının çeşitli uzuvlarının kesildiği görülmüştür.

    Aynı vahşetten hamile kadınlar ve çocuklar bile nasibini almıştır.

    Azerbaycan Parlamentosu 1994'te Hocalı'da yaşanan katliamı "soykırım" olarak kabul etti. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeleri Arnavutluk, Azerbaycan, Birleşik Krallık ve Türkiye'nin yanında Bulgaristan, Lüksemburg, Makedonya, Norveç tarafından yayımlanan 324 nolu Avrupa Konseyi bildirgesinde; Ermeniler tüm Hocalıları katlettiler ve tüm şehri harap ettiler ifadesi geçmiştir. Ayrıca Avrupa meclisi'nin 30 üyesi, Hocalı Katliamı'nın Ermeniler tarafından 19. yüzyıldan itibaren devam
    ettirilen "soykırım"ların bir aşaması olarak el alınması gerektiğine dair bir demeç verdi.

    Bütün bunlardan sonra hepimiz nasıl olurda Hrant oluruz, Ermeni oluruz. Nasıl oluyor da basınımız bu vahşeti yıldönümünde görmezden geliyor doğru düzgün birkaç köşe yazısı bile çıkmıyor. Niye TV haberlerinde ufakta olsa bir belgesel şeklinde gösterilmiyor. Ama diğer taraftan Hrant Dink davasının en ince ayrıntısını yayınlıyorlar. Elbette bir kişinin öldürülmesi, nedeni ne olursa olsun bizi derinden etkilemeli, sarsmalı. Hrant Dink’in ölümü de sarsmıştır. Ama “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeni’yiz”
    demek nekadar hastalıklı bir durumdu öyle.

    Bu kanıtlı, belgeli vahşet hak ettiği haber değerini dahi bulamıyorken ülkemizde, Avrupa ülkelerinin ve Amerikanın asla gündeminden düşmüyor. Demokrasi, insan hakları deyince mangalda kül bırakmayan ülkeler, topraklarında “ermeni soykırımı olmamıştır” sözünün söylenebilecek olmasını bile hazmedemiyorlar. Amerika’nın sözde soykırımı henüz tanımamış olmasının nedeni kanıtsız ve belgesiz olması değil, şu sıralar Türkiye ile bu tür bir sorun yaşamamak istemeleri.Yoksa çoktan..
    Yani, bize ve bütün milletlere sözde soykırım tezini yutturmaya çalışan Ermenistan’ın elinin kanı ortadadır.Ama ölenlerin anısına ve unutturmamak adına bile haberdar edilmeyiz.

    Yorum

    • Zaur
      Member
      • 19-04-2004
      • 906

      #17
      TÜRK CUMHURİYETLERİ, TEK MİLLET YEDİ DEVLET.

      Biz rotayı AB ye değilde TÜRK CUMHURİYETLERİNE çevirseydik hem saygınlığımız hem kudretimiz sanırım misli misli artmış olacaktı,
      belkide küstah fransa ; evet siz ermeni soykırımı yapmadınız ,ama biz cezayirde binleri kesip biçtik diyeceklerdi keza Almanya keza abd.

      Umarım Atatürk'ün rüyası gerçek olur TEK MİLLET YEDİ DEVLET inancına sahip çıkarız.
      Katliamda hayatını kaybeden soydaşlarımıza ALLAH'tan rahmet dilerim,umarım bunu yapan bu soysuzlar tarih önünde daima
      başları aşağı da olur....

      Yorum

      • Zaur
        Member
        • 19-04-2004
        • 906

        #18
        Soykırım Nedir?

        Soykırım Nedir?

        “Soykırım” terimi 1944 öncesine kadar mevcut değildi. Soykırım, bir grubun varlığını ortadan kaldırma amacıyla gruplara karşı işlenen şiddet içeren suçlara karşılık gelen çok özel bir terimdir. İnsan hakları, ABD Haklar Bildirgesi ya da 1948 Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nde görüldüğü üzere, bireylerin haklarıyla ilgilidir.

        1944'te, Raphael Lemkin (1900–1959) isminde bir Polonyalı-Yahudi, Avrupalı Yahudilerin imha edilmesi de dahil, sistematik cinayet içeren Nazi politikalarını tanımlamaya çalıştı. Irk ya da kabile anlamında Yunanca geno kelimesini, öldürmek anlamındaki Latince cide kelimesiyle birleştirerek “genocide” (soykırım) kelimesini oluşturdu. Bu yeni terimi önerirken, Lemkin'in aklında “toplulukları ortadan kaldırmak hedefiyle ulusal toplulukların yaşamının esas temellerini imha etmeyi amaçlayan çeşitli eylemlerden oluşan bir koordineli plan” vardı. Bir sonraki yıl, Almanya, Nuremberg'de toplanan Uluslararası Askerî Mahkeme'nin üst rütbeli Nazilere karşı suçlaması “insanlığa karşı işlenen suçlar”dı. “Soykırım” kelimesi hukukî değil de, tanımlayıcı bir terim olarak iddianameye dahil edildi.

        Birleşmiş Milletler 9 Aralık 1948'de, Holokost'un gölgesinde ve Lemkin'in yorulmak bilmez şahsî çabalarının da önemli katkısıyla Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni onayladı. Sözleşme “soykırım”ı sözleşmeye taraf ulusların "önlemeyi ve cezalandırmayı üstüne aldığı" bir uluslararası suç olarak tayin etti. Soykırım sözleşmede aşağıdaki gibi tanımlanır:

        Bu Sözleşme bakımından, ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu, kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden herhangi biri, soykırım suçunu oluşturur:

        (a) Gruba mensup olanların öldürülmesi,
        (b) Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel ya da zihinsel zarar verilmesi,
        (c) Grubun bütünüyle ya da kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak, yaşam şartlarını kasten değiştirmek,
        (d) Grup içinde doğumları engellemek amacıyla önlemler almak,
        (e) Gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletmek,


        Tarih boyunca birçok grup-hedefli şiddet vakası vuku bulmuşken ve hatta Sözleşme yürürlüğe girdiğinden bu yana, terimin hukukî ve uluslararası gelişimi iki ayrı tarihsel döneme yoğunlaşır: Terimin keşfinden uluslararası hukukta kabulüne kadarki dönem (1944–1948) ve soykırım suçunu kovuşturmak için uluslararası suç mahkemelerinin kurulmasıyla terimin etkinleştiği dönem (1991–1998). Sözleşmenin diğer bir temel yükümlülüğü, soykırımı önlemek, ulusların ve bireylerin yüzleşmeye devam ettikleri bir zorluk olarak duruyor.

        Yorum

        • Zaur
          Member
          • 19-04-2004
          • 906

          #19
          Konu: Hocalı soykırımın unutma!

          Originally posted by Zaur View Post
          Soykırım Nedir?

          “Soykırım” terimi 1944 öncesine kadar mevcut değildi. Soykırım, bir grubun varlığını ortadan kaldırma amacıyla gruplara karşı işlenen şiddet içeren suçlara karşılık gelen çok özel bir terimdir. İnsan hakları, ABD Haklar Bildirgesi ya da 1948 Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nde görüldüğü üzere, bireylerin haklarıyla ilgilidir.

          1944'te, Raphael Lemkin (1900–1959) isminde bir Polonyalı-Yahudi, Avrupalı Yahudilerin imha edilmesi de dahil, sistematik cinayet içeren Nazi politikalarını tanımlamaya çalıştı. Irk ya da kabile anlamında Yunanca geno kelimesini, öldürmek anlamındaki Latince cide kelimesiyle birleştirerek “genocide” (soykırım) kelimesini oluşturdu. Bu yeni terimi önerirken, Lemkin'in aklında “toplulukları ortadan kaldırmak hedefiyle ulusal toplulukların yaşamının esas temellerini imha etmeyi amaçlayan çeşitli eylemlerden oluşan bir koordineli plan” vardı. Bir sonraki yıl, Almanya, Nuremberg'de toplanan Uluslararası Askerî Mahkeme'nin üst rütbeli Nazilere karşı suçlaması “insanlığa karşı işlenen suçlar”dı. “Soykırım” kelimesi hukukî değil de, tanımlayıcı bir terim olarak iddianameye dahil edildi.

          Birleşmiş Milletler 9 Aralık 1948'de, Holokost'un gölgesinde ve Lemkin'in yorulmak bilmez şahsî çabalarının da önemli katkısıyla Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni onayladı. Sözleşme “soykırım”ı sözleşmeye taraf ulusların "önlemeyi ve cezalandırmayı üstüne aldığı" bir uluslararası suç olarak tayin etti. Soykırım sözleşmede aşağıdaki gibi tanımlanır:

          Bu Sözleşme bakımından, ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu, kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden herhangi biri, soykırım suçunu oluşturur:

          (a) Gruba mensup olanların öldürülmesi,
          (b) Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel ya da zihinsel zarar verilmesi,
          (c) Grubun bütünüyle ya da kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak, yaşam şartlarını kasten değiştirmek,
          (d) Grup içinde doğumları engellemek amacıyla önlemler almak,
          (e) Gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletmek,


          Tarih boyunca birçok grup-hedefli şiddet vakası vuku bulmuşken ve hatta Sözleşme yürürlüğe girdiğinden bu yana, terimin hukukî ve uluslararası gelişimi iki ayrı tarihsel döneme yoğunlaşır: Terimin keşfinden uluslararası hukukta kabulüne kadarki dönem (1944–1948) ve soykırım suçunu kovuşturmak için uluslararası suç mahkemelerinin kurulmasıyla terimin etkinleştiği dönem (1991–1998). Sözleşmenin diğer bir temel yükümlülüğü, soykırımı önlemek, ulusların ve bireylerin yüzleşmeye devam ettikleri bir zorluk olarak duruyor.

          Sizce kırmızı işaretli yere girmiyormu Hocalı soykırımı?

          Yorum

          • Zaur
            Member
            • 19-04-2004
            • 906

            #20
            Konu: Hocalı soykırımın unutma!

            Ermeniler Balkan kökenli ve Trak-Frig soyundandırlar. İllyrialıların baskısıyla M.Ö. 6. yüzyılda Doğu Anadolu'ya göçederek yerleşmişlerdir. Ermeni adına ilk kez M.Ö. 521 yılında Med (Pers) İmparatoru Dara'nın (Darius) Behistun yazıtında rastlanılması ve Dara'nın "Ermenileri yendim" demesinin bunu doğruladığı ileri sürülmektedir.

            Yorum

            • Zaur
              Member
              • 19-04-2004
              • 906

              #21
              Konu: Hocalı soykırımın unutma!

              Bunlar neden sözde soykırımların ulusal mehkemeye çıkarmıyor biliyormusun? çünkü sunacak kanıtları yok, ellerinde olanlarıda sunsalar kendileri suçlu duruma düşerler ondan böyle siyasileşdiriyorlar hatta artık şou biznesleşdiriyorlar.

              Bar bar Türkler bize soykırım yapmış diye bağırdıkların arşiv'lerin açsalar olay kökünden hallolur, değilmi?

              Yorum

              • Zaur
                Member
                • 19-04-2004
                • 906

                #22
                Hocalı soykırımın unutma! Zori Balayanın TÜKÜRPERTİCİ İTİRAFI

                Zori Balayanın TÜKÜRPERTİCİ İTİRAFI;

                "Büyük Ermenistan" ideyasının esas ideologlarından biri olan Zori Balayanın Hocalı soykırımından birbaşa iştirakını kanıtlayan faktlar mevcutdur.

                Zori Balayan 1996-cı yılında derc olunan "Ruhumuzun canlanması" adlı eserinde Hocalı soykırımına hakk kazandirmışdır ve bu şehirde Azerbaycanlılara karşı soykırım hayata kecirildiyini iftiharla itiraf etmişdir "Biz Xaçafurla ele keçirdiyimiz evı girerken askerlerimiz 13 yaşlı bir türk çocuğunu pencereye mıhlamışdılar. Türk çocuğu çok ses-küy salmasın diye, Xaçatur çocuğun anasının kesilmiş göysünü onun ağzına sokdu.

                Daha sonra bu çocuğun basından,sinesinden ve karnından derisini soydum.Saata bakdım ,türk çocuğu 7 dakika sonra kan itirerek dunyasını deyişdi. Ruhum halkımın bir faizinin böyle kısasını aldığı üçün sevincden kururlanırdı. Xaçatur daha sonra ölmüş türk çocuğunun cesedini parça-parça doğradı ve bu şeyi daha 3 türk çocuğuna etdik. Ben bir ermeni vatansever kimi oz vazifemi yerine yedirdim"

                Hocalıda ermenilerin Azerbaycanlilara karşı hayata keçirdiyi soykırım delillerini eserinde sadalayan Zori Balayan her bir ermeninin bu hareketden kurur duymalı olduğunu söylemiş.

                Hocalıda ermenilerin soykırımı gerçekleşdirdiyini ,insanliğa karşı cinayet işletdiklerini kanıtlayan bu fikirler Zori Balayanın 1996-cı yılında derc olunmuş "Ruhumuzun canlanması" adlı kitabının 260-162 sayfalarında yazılmışdır.

                Yorum

                • Zaur
                  Member
                  • 19-04-2004
                  • 906

                  #23
                  Hocalı soykırımın unutma! hay VANDALLIÐI

                  Hocalı soykırımının 17'ci yıl dönümü yaklaşıyor, google earth programıyla doğulduğum Ağdam şehrinde geziyordum (Ağdam rus yardımıyla haylar tarafından işkal edilmiş durumdadır), Hocalı Ağdamın yanı başındadır ordan canın kurtaranlar ve cenazeler Ağdama getirilmişdi o anı unutmuyorum adeta hayat durmuşdu herkes matemde idi, arkadaşlar hay vandalları Ağdamı bir köke sokmuşlar baktım yüreyim parçalandı hiç bir şey anlaşılmıyor, halbu ki Ağdam Qarabağ'da hem tabiat olarak çok güzeldi hemde ekonomi olarak çok ilerde idi;







                  hay vandalları mahv etdiyi evlerin inşaat malzemelerin o devirde İrana satıyordu, böyleliklede para kazanıyorlardı, şimdi ise kırmızı kitaba düşmüş nadir ağacları kesip yabancı şirketlere satıyor, asırlık ağacları mahv ediyor öbür mahv etdiyi deyerlerimiz saysız hesapsızdır.

                  Yorum

                  • Zaur
                    Member
                    • 19-04-2004
                    • 906

                    #24
                    Bilgi

                    Türksat'da ;

                    Aztv1 11607 H 3750
                    İçtimai tv 11554 H 2916
                    Ans tv 11894 H 2400
                    Azad Azerbaycan (Atv) 12618 H 2800
                    Hazar tv 10969 H 2400


                    Hotbird'de ;

                    Aztv1 11034.00 V 27500
                    İçtimai tv 10971.00 H 27500
                    Lider tv 12149.00 V 27500


                    Bu kanallarından, Hocalı Soykırımının 17'ci yıl dönümün izleye bilirsiniz.
                    ALLAH TÜM ŞEHİTLERİMİZE RAHMET ETSİN, AMİN.

                    Yorum

                    • bülent76
                      Junior Member
                      • 22-09-2008
                      • 107

                      #25
                      Konu: Hocalı soykırımın unutma!

                      emeğine sağlık arkadaşım

                      vahşice katledilen canlarımızdan ALLAH rahmet eylesin kalanlara sabır versin

                      Yorum

                      • Zaur
                        Member
                        • 19-04-2004
                        • 906

                        #26
                        Konu: Hocalı soykırımını unutma!

                        Amin, ama bence artık sabır vermesin çünki biz sabırla bekledikce onlar kendilerin birşey zannediyor.

                        Yorum

                        • Zaur
                          Member
                          • 19-04-2004
                          • 906

                          #27
                          Hocalı soykırımını unutma!


                          HOCALI SOYKIRIMI

                          Tarih; 26 Şubat 1992
                          Yer; Azerbaycan >> Hocalı



                          Cuma günü HOCALI SOYKIRIMININ 18’ci yıl dönümüdür Allah’dan tüm Şehitlerimize rahmet diliyorum hepimizede baş sağlığı diliyorum, Allah bizlere sabır versin AMİN.

                          Hocalı Soykırımı (Xocalı Soyqırımı), Karabağ Savaşı sırasında 25 Şubat 1992 ve tarihinde Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kentinde Azerbaycanlı sivillerin, Haylar tarafından katliamı olayıdır. Azerbaycan kaynaklarının ve Memorial, İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi bazı uluslararası insan hakları kuruluşlarının bildirdiklerine göre katliam, Rus 366. Motorize Piyade Alayı'ın desteğindeki Hay silahlı kuvvetleri tarafından gerçekleştirilmiştir.

                          İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katliamını Dağlık Karabağ'ın işgalinden bu yana cereyan eden en kapsamlı sivil kırımı olarak nitelendirmiştir. Azerbaycan kayıplarının sayısı üzerinde tartışmalar devam etmektedir. Saldırıda ölenler hakkında Azerbaycan resmî kaynaklarının bildirdiği rakam 106'sı kadın, 83'ü çocuk olmak üzere toplam 613 kişi olmakla birlikte , katledilen toplam Azerbaycanlı sayısının bin 300 kişi olduğu tahmin ediliyor .

                          Katliamın ardından Azerbaycan, Hankendi'ndeki 366. Motorize Piyade Alayı'nın saldırıya katıldığını açıkladı. Çünkü saldırıda gelişmiş konvansiyonel silahlar kullanılmıştı. Bunlar değil bölgedeki yerel gruplarda, yeni oluşmaya başlayan Azerbaycan ve Hay ordularında bile yoktu. Rus tarafının tersini söylemesine karşın alaydan firar eden üç Rus askeri 3 Mart 1992'de düzenledikleri basın toplantısında, Hıristiyan Ermeniler yanında Müslüman Azerbaycanlılara karşı savaşmalarının istendiğini itiraf etti.


                          Soykırım Nedir?

                          “Soykırım” terimi 1944 öncesine kadar mevcut değildi. Soykırım, bir grubun varlığını ortadan kaldırma amacıyla gruplara karşı işlenen şiddet içeren suçlara karşılık gelen çok özel bir terimdir. İnsan hakları, ABD Haklar Bildirgesi ya da 1948 Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nde görüldüğü üzere, bireylerin haklarıyla ilgilidir.

                          1944'te, Raphael Lemkin (1900–1959) isminde bir Polonyalı-Yahudi, Avrupalı Yahudilerin imha edilmesi de dahil, sistematik cinayet içeren Nazi politikalarını tanımlamaya çalıştı. Irk ya da kabile anlamında Yunanca geno kelimesini, öldürmek anlamındaki Latince cide kelimesiyle birleştirerek “genocide” (soykırım) kelimesini oluşturdu. Bu yeni terimi önerirken, Lemkin'in aklında “toplulukları ortadan kaldırmak hedefiyle ulusal toplulukların yaşamının esas temellerini imha etmeyi amaçlayan çeşitli eylemlerden oluşan bir koordineli plan” vardı. Bir sonraki yıl, Almanya, Nuremberg'de toplanan Uluslararası Askerî Mahkeme'nin üst rütbeli Nazilere karşı suçlaması “insanlığa karşı işlenen suçlar”dı. “Soykırım” kelimesi hukukî değil de, tanımlayıcı bir terim olarak iddianameye dahil edildi.

                          Birleşmiş Milletler 9 Aralık 1948'de, Holokost'un gölgesinde ve Lemkin'in yorulmak bilmez şahsî çabalarının da önemli katkısıyla Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni onayladı. Sözleşme “soykırım”ı sözleşmeye taraf ulusların "önlemeyi ve cezalandırmayı üstüne aldığı" bir uluslararası suç olarak tayin etti. Soykırım sözleşmede aşağıdaki gibi tanımlanır:

                          Bu Sözleşme bakımından, ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu, kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden herhangi biri, soykırım suçunu oluşturur:

                          (a) Gruba mensup olanların öldürülmesi,
                          (b) Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel ya da zihinsel zarar verilmesi,
                          (c) Grubun bütünüyle ya da kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak, yaşam şartlarını kasten değiştirmek,
                          (d) Grup içinde doğumları engellemek amacıyla önlemler almak,
                          (e) Gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletmek,


                          Tarih boyunca birçok grup-hedefli şiddet vakası vuku bulmuşken ve hatta Sözleşme yürürlüğe girdiğinden bu yana, terimin hukukî ve uluslararası gelişimi iki ayrı tarihsel döneme yoğunlaşır: Terimin keşfinden uluslararası hukukta kabulüne kadarki dönem (1944–1948) ve soykırım suçunu kovuşturmak için uluslararası suç mahkemelerinin kurulmasıyla terimin etkinleştiği dönem (1991–1998). Sözleşmenin diğer bir temel yükümlülüğü, soykırımı önlemek, ulusların ve bireylerin yüzleşmeye devam ettikleri bir zorluk olarak duruyor.
                          Sizce kırmızı işaretli yere girmiyormu Hocalı soykırımı?
                          Son düzenleme Zaur; 24-02-2010, 17:50.

                          Yorum

                          • Zaur
                            Member
                            • 19-04-2004
                            • 906

                            #28
                            İnsanlık bu SOYKIRIMI UNUTMA!


                            JUSTICE FOR KHOJALY RAP MANIFEST
                            Son düzenleme Zaur; 25-02-2010, 15:43.

                            Yorum

                            • Zaur
                              Member
                              • 19-04-2004
                              • 906

                              #29
                              Hocalı soykırımını unutma!


                              HOCALI SOYKIRIMI

                              Tarih; 26 Şubat 1992
                              Yer; Azerbaycan >> Hocalı



                              Cumartesi günü HOCALI SOYKIRIMININ 19’cu yıl dönümüdür Allah’dan tüm Şehitlerimize rahmet diliyorum hepimizede baş sağlığı diliyorum, Allah bizlere sabır versin AMİN.

                              Hocalı Soykırımı (Xocalı Soyqırımı), Karabağ Savaşı sırasında 25 Şubat 1992 ve tarihinde Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kentinde Azerbaycanlı sivillerin, Haylar tarafından katliamı olayıdır. Azerbaycan kaynaklarının ve Memorial, İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi bazı uluslararası insan hakları kuruluşlarının bildirdiklerine göre katliam, Rus 366. Motorize Piyade Alayı'ın desteğindeki Hay silahlı kuvvetleri tarafından gerçekleştirilmiştir.

                              İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katliamını Dağlık Karabağ'ın işgalinden bu yana cereyan eden en kapsamlı sivil kırımı olarak nitelendirmiştir. Azerbaycan kayıplarının sayısı üzerinde tartışmalar devam etmektedir. Saldırıda ölenler hakkında Azerbaycan resmî kaynaklarının bildirdiği rakam 106'sı kadın, 83'ü çocuk olmak üzere toplam 613 kişi olmakla birlikte , katledilen toplam Azerbaycanlı sayısının bin 300 kişi olduğu tahmin ediliyor .

                              Katliamın ardından Azerbaycan, Hankendi'ndeki 366. Motorize Piyade Alayı'nın saldırıya katıldığını açıkladı. Çünkü saldırıda gelişmiş konvansiyonel silahlar kullanılmıştı. Bunlar değil bölgedeki yerel gruplarda, yeni oluşmaya başlayan Azerbaycan ve Hay ordularında bile yoktu. Rus tarafının tersini söylemesine karşın alaydan firar eden üç Rus askeri 3 Mart 1992'de düzenledikleri basın toplantısında, Hıristiyan Ermeniler yanında Müslüman Azerbaycanlılara karşı savaşmalarının istendiğini itiraf etti.


                              Soykırım Nedir?

                              “Soykırım” terimi 1944 öncesine kadar mevcut değildi. Soykırım, bir grubun varlığını ortadan kaldırma amacıyla gruplara karşı işlenen şiddet içeren suçlara karşılık gelen çok özel bir terimdir. İnsan hakları, ABD Haklar Bildirgesi ya da 1948 Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nde görüldüğü üzere, bireylerin haklarıyla ilgilidir.

                              1944'te, Raphael Lemkin (1900–1959) isminde bir Polonyalı-Yahudi, Avrupalı Yahudilerin imha edilmesi de dahil, sistematik cinayet içeren Nazi politikalarını tanımlamaya çalıştı. Irk ya da kabile anlamında Yunanca geno kelimesini, öldürmek anlamındaki Latince cide kelimesiyle birleştirerek “genocide” (soykırım) kelimesini oluşturdu. Bu yeni terimi önerirken, Lemkin'in aklında “toplulukları ortadan kaldırmak hedefiyle ulusal toplulukların yaşamının esas temellerini imha etmeyi amaçlayan çeşitli eylemlerden oluşan bir koordineli plan” vardı. Bir sonraki yıl, Almanya, Nuremberg'de toplanan Uluslararası Askerî Mahkeme'nin üst rütbeli Nazilere karşı suçlaması “insanlığa karşı işlenen suçlar”dı. “Soykırım” kelimesi hukukî değil de, tanımlayıcı bir terim olarak iddianameye dahil edildi.

                              Birleşmiş Milletler 9 Aralık 1948'de, Holokost'un gölgesinde ve Lemkin'in yorulmak bilmez şahsî çabalarının da önemli katkısıyla Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni onayladı. Sözleşme “soykırım”ı sözleşmeye taraf ulusların "önlemeyi ve cezalandırmayı üstüne aldığı" bir uluslararası suç olarak tayin etti. Soykırım sözleşmede aşağıdaki gibi tanımlanır:

                              Bu Sözleşme bakımından, ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu, kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden herhangi biri, soykırım suçunu oluşturur:

                              (a) Gruba mensup olanların öldürülmesi,
                              (b) Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel ya da zihinsel zarar verilmesi,
                              (c) Grubun bütünüyle ya da kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak, yaşam şartlarını kasten değiştirmek,
                              (d) Grup içinde doğumları engellemek amacıyla önlemler almak,
                              (e) Gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletmek,


                              Tarih boyunca birçok grup-hedefli şiddet vakası vuku bulmuşken ve hatta Sözleşme yürürlüğe girdiğinden bu yana, terimin hukukî ve uluslararası gelişimi iki ayrı tarihsel döneme yoğunlaşır: Terimin keşfinden uluslararası hukukta kabulüne kadarki dönem (1944–1948) ve soykırım suçunu kovuşturmak için uluslararası suç mahkemelerinin kurulmasıyla terimin etkinleştiği dönem (1991–1998). Sözleşmenin diğer bir temel yükümlülüğü, soykırımı önlemek, ulusların ve bireylerin yüzleşmeye devam ettikleri bir zorluk olarak duruyor.
                              Sizce kırmızı işaretli yere girmiyormu Hocalı soykırımı?

                              Yorum

                              • Zaur
                                Member
                                • 19-04-2004
                                • 906

                                #30
                                İnsanlık bu SOYKIRIMI UNUTMA!

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor
                                X