Konu: ? menkıbeler
Zaman, büyük nimettir
11 Kasım 2005 Cuma
Mısır evliyasından “Ali bin Şihâb” hazretleri, bir gün sevdiklerine; - Kardeşlerim, zaman büyük nimettir, buyurdu. Kıymetini bilip onu boş yere harcamayın. Beş vakit namazı cemaatle kılın. Seher vakitlerinde kalkıp, tövbe istiğfar edin. Ölümü ve ahireti düşünün.
Şöyle bitirdi:
- Ölümü düşünmek ölüm getirmez.
Dinleyenler;
- Nasıl yani? dediler.
Buyurdu ki:
- Ölümü düşünmek ölüm getirmez. Bilakis ömrü uzatır. Allahü teâlâdan gafil olmayın. Her an Onu hatırlayın.
Ve ekledi:
- İslâmiyete uygun olarak yapılan her iş, zikir sayılır.
Ticaret olsa da mı?
- Her iş mi? dediler.
- Evet, buyurdu. Ticaret ve alışveriş de olsa zikir sayılır.
Hikmetini sordular.
- Çünkü o işi yaparken Allahü teâlânın emrini düşünmüştür, buyurdu. Allah’ı hatırlamıştır yani. Zikir de, Allahı hatırlamak demektir zaten.
Şöyle bitirdi.
- Her işi yaparken Rabbimizin emir ve yasaklarını düşünen ve ona göre yapmaya çalışan kimse, gafletten kurtulmuş olur.
***
Bir gün de bazı gençler bu zata gelip;
- Efendim, başarılı insan kimdir? diye sordular.
Cevabında;
- Başarılı insan, kendisini Cehennem ateşinden kurtarandır, buyurdu.
Sordular:
- Çok para kazanan, mal mülk edinen kimse başarılı değil midir efendim?
Cehenneme gidecekse
Buyurdu ki:
- Bu başarısı, ahiretini kurtarmakla birlikte olursa, çok iyi. Ama böyle değilse hiç kıymeti yoktur.
Daha iyi izah etmek için,
- Mesela, buyurdu. Bir kimse düşünün ki, dünyanın en zengini. Fakat ölünce Cehenneme gidecek. Öyle farzedin yani.
- Evet efendim.
- Birini de düşünün ki, hiçbir dünyalığı yok, ama ölünce Cennete gidecek. Sizce bunlardan hangisi başarılıdır?
- Tabii ki ikincisi, dediler.
- Neden?
- Çünkü ahirette hiç yanmayacak.
- İşte ben de bunu anlatmaya çalışıyorum. Şimdi anladınız mı?
- Anladık efendim.
Zaman, büyük nimettir
11 Kasım 2005 Cuma
Mısır evliyasından “Ali bin Şihâb” hazretleri, bir gün sevdiklerine; - Kardeşlerim, zaman büyük nimettir, buyurdu. Kıymetini bilip onu boş yere harcamayın. Beş vakit namazı cemaatle kılın. Seher vakitlerinde kalkıp, tövbe istiğfar edin. Ölümü ve ahireti düşünün.
Şöyle bitirdi:
- Ölümü düşünmek ölüm getirmez.
Dinleyenler;
- Nasıl yani? dediler.
Buyurdu ki:
- Ölümü düşünmek ölüm getirmez. Bilakis ömrü uzatır. Allahü teâlâdan gafil olmayın. Her an Onu hatırlayın.
Ve ekledi:
- İslâmiyete uygun olarak yapılan her iş, zikir sayılır.
Ticaret olsa da mı?
- Her iş mi? dediler.
- Evet, buyurdu. Ticaret ve alışveriş de olsa zikir sayılır.
Hikmetini sordular.
- Çünkü o işi yaparken Allahü teâlânın emrini düşünmüştür, buyurdu. Allah’ı hatırlamıştır yani. Zikir de, Allahı hatırlamak demektir zaten.
Şöyle bitirdi.
- Her işi yaparken Rabbimizin emir ve yasaklarını düşünen ve ona göre yapmaya çalışan kimse, gafletten kurtulmuş olur.
***
Bir gün de bazı gençler bu zata gelip;
- Efendim, başarılı insan kimdir? diye sordular.
Cevabında;
- Başarılı insan, kendisini Cehennem ateşinden kurtarandır, buyurdu.
Sordular:
- Çok para kazanan, mal mülk edinen kimse başarılı değil midir efendim?
Cehenneme gidecekse
Buyurdu ki:
- Bu başarısı, ahiretini kurtarmakla birlikte olursa, çok iyi. Ama böyle değilse hiç kıymeti yoktur.
Daha iyi izah etmek için,
- Mesela, buyurdu. Bir kimse düşünün ki, dünyanın en zengini. Fakat ölünce Cehenneme gidecek. Öyle farzedin yani.
- Evet efendim.
- Birini de düşünün ki, hiçbir dünyalığı yok, ama ölünce Cennete gidecek. Sizce bunlardan hangisi başarılıdır?
- Tabii ki ikincisi, dediler.
- Neden?
- Çünkü ahirette hiç yanmayacak.
- İşte ben de bunu anlatmaya çalışıyorum. Şimdi anladınız mı?
- Anladık efendim.
Yorum